Orhan Sarıbal’dan AKP Bursa Milletvekillerine: “Derhal Bu Yasa Teklifini Vurdumduymaz Çekin. Bursa’nın Sokaklarına Çıkma Yüzünüz Olsun”

ZEHRA DEĞİRMENCİ/ SİBEL YIĞIT

Uludağ’da kurulması planlanan Kayran Başkanlığı’na reaksiyon gösteren CHP Bursa Saylav Orhan Sarıbal, teklifi hazırlayan AKP Bursa milletvekillerine seslenerek, “Uludağ’ın üzerinden elinizi çekin, yasa tasarısını kafasız alın. Bursalı AKP’li milletvekillerine buradan yine sesleniyorum; lütfen amma lütfen, derhal bu yasa teklifini köylü çekin. Bursa sokaklarında Bursa dağına, Uludağ’a hainlik etmeyin. Bursa’nın sokaklarına çıkacak yüzünüz olsun” dedi.

Uludağ Düz Başkanlığı Yasa Teklifi, TBMM Ümran, İmar, Eriştirme ve Turizm Komisyonu’nda 10 Aralık’ta kabul edilmişti. Teklife göre; Uludağ’de yegâne yetkili olan Ekincilik ve Orman Bakanlığı ile Doğa Siper ve Milli Parklar Müdürlüğü, yetkilerini Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Uludağ Alan Başkanlığı’na devredecek. Kurulması planlanan Uludağ Düz Başkanlığı’yla Uludağ’ın milli park yeri statüsünden çıkarılmasına karşı Bursa’de tepkiler bitmeme ediyor.

ANKA Fen Ajansı’na konuşan CHP Bursa Mebus Orhan Sarıbal, Uludağ’ın milli park yeri statüsünden çıkarılmaması gerektiğini söyledi. Sarıbal, hükümet ve AKP yetkililerinin Düz Başkanlığı kurulmasına gerekçe namına gösterdikleri yönetim karışıklığının gerçekte olmadığını belirtti. Sarıbal, “AKP’nin, bürokrasinin, Büyükşehir’in, ayrıksı kurumlarının işi teşviş, işi apayrı yönlere çevirme ve adeta Uludağ’a çökme niyetleri var” dedi.

“NEYİNE YETMİYOR BUNLAR”

Uludağ’ın sahibinin Bursa, Türkiye ve dünya olduğunu rapor eden Sarıbal, şunları söyledi:

“Uludağ’ın yönetimi ise Milli Parklar Kanunu’yla kesin şekilde sınırlı ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü vasıtasıyla yönetiliyor. Yasanın 14. Maddesi, bütün bu bölgenin kuşkusuz yönetileceğini yegâne biricik ortaya koymuş. Sair taraftan, Büyükşehir aynı vasıtasıyla koymak istiyor, Kasaba ve Şehircilik Bakanlığı tıpkısı taraftan büzüşmek istiyor. Vilayet makamları bire bir taraftan arız olmak istiyorlar. Kerem Su İşleri ayrımsız taraftan karışmak istiyor. Meğerse buradaki hep imar meselesinin birlikte var olan tesislerin yönetimi üstelik ne kadar imar olup olmayacağının yegâne sorumlusu ve yetkilisi Milli Parklar Umumi Müdürlüğü. Ama Milli Parklar Genel Müdürlüğü’hangi izin vermek yerine, ayrılmak yerine, antrparantez görevini yanlışsız yapması hesabına, müdahale ederek onu devre dışı bırakıp adeta burayı ranta yöneltmek istiyorlar. Bakın, şu anda görüyorsunuz arkamda, kocaman muhteşem binalar işlenmiş. Gine arkamızda, yanımızda, hepsi kullanılmamış, modern, devasa tesisler mamul. Oteller, farklı tesisler, temas madde var. Neyine yetmiyor bunlar? Amma turizmciler burayı elan fazla yağma etmek için kullanıyorlar.”

“ULUDAĞ DÜNYANIN SUNMA ÖNEMLİ YERLERİNDEN BİRİ”

Sarıbal, sözlerine şöyle devam etti:

“İkinci gerekçeleri iktidarın, şurası söylüyor; diyor kim orada tam otopark bulunmayan, yeterli tuvalet bulunmayan, yeterli otel yok. Zira daha aşkın gezmen gelir. Meğer bütün acun bilir ki bu kök yerlerin siper ve istimal dengesi vardır. Yani tıpkısı taraftan koruyacaksınız, bir taraftan stabil adına onun var olan değerlerinden yararlanacaksınız turizm potansiyelinden. Doğa turizmi, hars turizmi, şita turizmi; tabiatıyla bütün bunlardan yararlanılsın ama siper ve istimal dengesini kaçırırsanız burayı mahvedersiniz. Burası dünyanın genişlik yüce yerlerinden biri. Yaklaşık bin 300 biyoçeşitliliği var; faunası ve florası. Altmışın üstünde Türkiye endemiğine ehil özel bitkileri var. Ama sunu önemlisi, çabucak Uludağ’a ilişkin 34 zümre nebat ve efsanevi çeşidi var. Yani zımnında burası dünyanın sunu özel yeri. Demincek burayı siz turizmcilere konfirmasyon edeceksiniz. Dolayısıyla biz, burada tek şekilde aynı Kayran Yönetimi Başkanlığı denen tıpkı yapıyı istemiyoruz. Zira burada çokça net hem ayrımsız taraftan korunma, bir taraftan birlikte kullanma dengesinin sağlanması gerekir. Var olan töz değerinin, yani bitki florasının, efsanevi faunasının, bütün yankı-çeşitliliğinin, var olan bütün zenginliklerin aynı değeri var. Ona tığ, temel değeri diyoruz. Bunun korunması lazım.

“GÖZÜNÜZ DOYSUN”

Diyorlar ki ‘Oto park yeri yerleri yetersiz’. evet gözünüz doysun, ne yapacaksınız? Çarkıt teleferiği bulunmayan ettiniz. Kullanılabilir benzeri teleferikti. Milyonlarca liralık gider ettiniz. Genişlik çağcıl teleferik getirdiğiniz, adam başı 150 TL. Adeta halkın buraya çıkmasını engelliyorsunuz. O birlikte ayrımsız gerekçe yerine bize sunuluyor. Deniliyor ki ‘Buraya haddizatında elan fazla insan gelmesi gerekiyor ama elan bir iki geliyor’. İşte bu de cümle esirgeme, kollama dengesi başka ayrımsız molekül. Hele söylüyorlar, diyorlar ki ‘Günlük gelenlerle sürekli mihman gelenler ortada tıpkı çizgi oluşturmamız geçişsiz, yani kategorize yapmamız geçişsiz’. Yani düpedüz şu, ‘tığ gündelik gelenlere ayrımsız eksen biçeceğiz, onlar herhangi bir yere gidemeyecek. Bu 20 bin dönüm yeri tığ gettolaştıracağız. Buraya yalnız varlıklı olanlar, parası, pulu olanlar; buraya envestisman yapanlar gelsin.’ Ama Bursa halkı, zaman 130 TL olan teleferiğe binip buraya gelemeyecek durumda. Demincek hakeza tıpkısı noktada siz hangi henüz çabuk, henüz çok kalanlarla günlük gelenler ortada adeta benzeri gettolaşma, adeta aynı sınıflama, adeta aynı ötekileştirme politikası uyguluyorsunuz?

“BURSA SOKAKLARINA ÇIKACAK YÜZÜNÜZ OLSUN”

Tabii serencam kendisine söyleyeceğimiz, haddinden fazla kemiksiz aynı şekilde; Uludağ’ın sahibi var, Milli Parklar Genel Müdürlüğü. İki; Bursa, Türkiye’nin değil dünyanın bildirme yüce milli parklarından biridir Uludağ’ın bu bölümü ve 1961 yılından beri beşinci milli park kendisine car edilmiştir. Uluslararası Bern Sözleşmesi ilkin atılmak amacıyla biyoçeşitliliğe imza atmış, korunması gereken alanlar içerisinde olduğu haddinden fazla kemiksiz. Dolayısıyla burada ne otoyol sorunu vardır ne park sorunu vardır hangi dahi insanların gelip gitmesi sorunu vardır. Burada iktidarın esas sorunu, bu kaynakları alıp onları kişi yandaşlarına paylaştırmak ve burada adeta tıpkı getto hazırlamak. Buna açık aynı şekilde karşıyız. Bakın, derakap süratle on paralık kar namevcut, aha kayak merkezi tamtakır. Yılbaşı birlikte bomboş geçti. Bunun nedeni imarın aşkın olması, çok insanlaştırma, aşkın oto. Hep bunlar, yani iklim değişikliğine amil olan her husus; başta âdem, özellikle kirleticiler, özellikle otomobiller. O yüzden burasının korunması gerekiyor. Buranın tek sahibi Milli Parklar Umumi Müdürlüğü’dür. Milli Parklar Umumi Müdürlüğü dahi Ekincilik ve Orman Bakanlığı’na merbut meşgul. O yüzden Uludağ’birlikte sav yoktur. Ülkü, Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Sav Saray’dır. Sorun; Uludağ’ın bundan sonra suyunu bitirdiler, sattılar, şu anda katre su biriktiremiyor. Biyoçeşitliliği namevcut yazar burayı ranta, burayı keyfe çevirme anlayışlarıdır. Reddediyoruz. Uludağ Alan Başkanlığı’nı istemiyoruz. Uludağ’ın sahibi vardır. Uludağ’ın sahibi Bursa’dır, Türkiye’dir, dünyadır. Apayrı ayrımsız ele ister yoktur. Uludağ’ın üzerinden elinizi çekin, yasa tasarısını et kafalı karşı. Bursalı AKP’li milletvekillerine buradan esasen sesleniyorum; lütfen amma lütfen, derhal bu kanun teklifini dümbelek çekin. Bursa sokaklarında Bursa dağına, Uludağ’a hainlik etmeyin. Bursa’nın sokaklarına çıkma yüzünüz olsun.”

Share: