Malatya Ziraat Odaları İl Eş Güdüm Başkanı ve Yazıhan Kültür Odası Başkanı Yunus Kılınç, ” Türkiye’bile ekonomiden sorumlu bakanlar şüphesiz gidip IMF’nin önünde gözünü yumup elini açtıysa, bugün Türk çiftçisi birlikte bankaların uğrunda, Tarım Kredileri’nin önünde, Pankobirliklerin uğrunda gözünü yummuş, avucunu açmış durumda. Benzeri sene, ayrımsız yılki ürünü ve gelecek yılın girdi maliyetlerini karşılayamıyor. Bu nedenle ayrımsız zaman önceki tarımda bire bir düzelti bekliyoruz” dedi.
Ekincilik Odaları Malatya İl Eş Güdüm Başkanı ve Yazıhan Ekincilik Odası Başkanı Yunus Kılınç, kaza kültür odaları yöneticileriyle Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde üreticilerin yaşadığı sorunlara ilişik matbuat açıklaması yaptı. Kılınç, şunları ifade etti:
“Malatya’daki tarım odaları olarak üreticimizin bize getirmiş olduğu sorunları hükümetimize ilişkin birimlere ulaştırabilmek amacıyla açıklamalarda bulunuyoruz. Kamu kuruluşlarıyla görüşüyoruz amma şayet biz bürokraside işi çözemez isek bu nedenle yetkililere çağırmak durumunda kalıyoruz. Çükündür üreticimizin hasat dönemi, şeker fabrikamız Allah’a hamdolsun özelleşen bir üretimlik değil. Tarım Bakanlığı’nın mücahede alanı içerisinde zaman kampanyasının başlatmış şeker hastalığı üretimi devam etmektedir. Maalesef sabık sene bire bir talihsizlikle cemi üreticimiz 42 kuruştan pancarını doğrulama ettikten sonradan bu mazot gübredeki artışlar, yaşanan kıymet artışları üreticimizin eline para değil, namus borcu bırakmıştır.
“ÇÜKÜNDÜR FİYATLARI MAATTEESSÜF AÇIKLANMIŞ DEĞİL”
Türkiye’bile rençper kişmiri kişmiri düşünüyor. ‘Ben pancarı ürettim, 6 kamer zaman önünde yandım ego bunu götür fabrikaya teyit edeceğim ama karşılığında hangi alacağım?’ diyor ve alacağı fiyatı bilmiyor. İşte biz bu pancar üreticimizin sıkıntılarını dile bildirmek istiyoruz. Bir Numara güçlük; mazot ve gübrenin kazanmış olduğu zirvede. Bu durum çitçimizin belini büküyor. Basma ve mazotta benzeri çözüm bulunmazsa, her öz çiftçinin sırtına yüklenirse o ahit çiftçiyi üretimden düşürürüz ve üretimimiz azalmaya başlar. Bugün şeker hastalığı fiyatları sabık sene bu sezonda 4,5 liralık olan ayrımsız kilo türap şeker zaman 25 lira. Tığ 42 kuruştan pancarı verdiğimizi düşünürsek onda tıpkı kıymet üstelik güzeşte sene cumhurbaşkanımızın açıkladığı fiyatta pancarı teyit ettik. O ahit zaman bile toz şekerin fiyatı 25 liralık ise tığ çiftçi kendisine, müstahsil namına hükümetimizden onda bire bir dediğimiz 2,5 teklik temenni ediyoruz. Bozukluk 2,5 teklik dünyalık rica ediyoruz? Onda bire bir derken, şeş ay güneşin uğrunda yanan bu kadar masrafı çeken üreticimiz dünyalık kazansın başkalarının kapısına gidip cerrar durumuna düşmesin diye istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, ‘Kısa bir müddet içerisinde çükündür fiyatını açıklayacağını’ biliyoruz. Mademki bu fiyatlar bu kadar yükseldi tığ yetiştirici yerine ticaretinin ve stokçuların kölesi durumuna gelmişiz. Bozukluk onda aynı bedel istiyoruz emeği veren biziz. Biz ülkemizin milletimizi seviyoruz ama ne yazık ki ne devletimize hangi birlikte milletimize tıpkı faydamız olmuyor. Takkadak stokçuların servet kazanmasını ve ticaretçilerin, ihracatçılarının servet kazanmasını sağlıyoruz. İşte bu nedenle üreticilerimizin bu sıkıntılarının tıpkısı dakika önceki giderilmesini istek ediyoruz.
“10 TON PANCARDAN 4 TITREM FİRE VERİLİYOR”
İkinci tıpkısı kapı zaman şeker hastalığı fabrikalarında uygulanan, pancarınızı fabrikaya götürüyorsunuz orada belli benzeri sakim veriyorlar. Bu frenin açıklamasını ben şöyle yapayım kamuoyu dahi bilsin, 10 ton pancar götürdüğünüz devir fabrikaya bu 10 tona yüzde 20’ye kalık vuruyorlarsa bu fireyi ilk pancarı götürdüğünüzde mostra alıyorlar. Bunu sıyırıyorlar toprağını, taşını vesairesini buna ‘yüzde 20 nakıs’ diyorlar. Bu fireden bilahare hangarınız elemeye geçiyor, eleniyor esasen o toprağı, taşı kamyona aktarıp bunu dara adına tekrar düşüyorlar. Yani anlayacağınız şu, 10 ton pancardan 4 titrem muallel düşürülüyor 6 ton pancarınız kalıyor. Bu uygulamanın dahi aynı an önce son bulmasını istiyorum.”
“KAYISINIZI PAZARA İNDİRMEYİN”
Kayısı ihracatçıları kayısının çalım fiyatını tenkis etmek istediğini sav eden Kılınç, üreticiye seslenerek şunları söyledi:
“Malatya’mızın sunu balaban sorunlarından biri dahi kayısı fiyatlarındaki dengesizlik. Deminden kayısıyı üretiyoruz, dünyada birinciyiz. Dünya’nın yüzdelik 80’ini biz temin ediyoruz. Fiyatlara gelince, Kayseri’üstelik 200 teklik, Ankara’dan 250 liralık, İstanbul’dahi 270 liralık, Avrupa’birlikte 350 liralık. Sebep Malatya’da bu ihracatçılarımız, bu ticaretini eden güzeşte yıl 30 liraya alıp 130 liraya satan ihvan zaman karşılık düşürmeye uğraşıyorlar. Ben burada bu arkadaşlarımıza bu kardeşlerimize aynı açıklamada bulunmak istiyorum. Malatya bizim, sarıerik bizim bugün siz ticaret yapıyorsunuz, tığ istihsal yapıyoruz. Illet hakeza kurgusal hareketlerle üreticimizin cebin terini, emeğini elinden almaya çalışıyorsunuz. İşte burada sorumluluk yapıyoruz. Eğer bizim dünyada, Malatya kabilinden bir ilde bu kadar domuzuna ayrımsız ürünümüz benzeri ark kaybımız varsa kim, bu serencam yıllarda gıdanın bu büyüklüğünde ehemmiyet taşırdığı bir dönemde inanan bunu satacağımız dünyada tek ülke yoktur. Amma üreticimiz kayısısını ihtiyacından ekolojik ortam pazara getirdiğin bile fiyat düşürürseniz inanın ayrıksı yollara gitmek zorunda kalacağız. Ben üreticilere dahi şunu nakletmek istiyorum, Malatya kayısısı kabil aynı ürününüz olsun. Bunun fiyatı herhangi bir zaman artacaktır, bunu göreceksiniz. Dünya buna hasret. Onun amacıyla siz üretin pazarlama sıkıntısı olamaz. Ama bu spekülatif durumlara düşmeyin. Bekleyin, kayısınızı pazara indirmeyin.”
“TMO FİYAT AÇIKLASIN”
TMO’nun ayrımsız an geçmiş kayısı gelgel fiyatlarını açıklamasını beklediklerini dile getiren Kılınç, “Türkiye’üstelik ekonomiden mesul bakanlar elbet gidip IMF’nin önünde gözünü yumup elini açtıysa, bugün Türk çiftçisi da Bankaların uğrunda, Tarım kredilerinin önünde, Pankobirliklerinin önünde gözünü yummuş, avucunu açmış durumda. Tıpkı yılki ürünü ati yılın girdi maliyetlerini karşılayamıyor. Bu nedenle ayrımsız dakika önceki tarımda benzeri ıslahat bekliyoruz. Şu anda TMO güzeşte yılki yapmış olduğunuz uygulama kabil rüşvet desteğinde ayrımsız an önce bulunması lazım. Hayvanlarımız, damızlıklarımız kesime gidiyor. Bu konularda size mevrut bilgilerin aşkın dimdik olduğuna inanmıyoruz. Tığ yetiştirici olarak kendiliğinden sizden bunları bekliyoruz. Çükündür üstüne üstelik 2,5 TL’nin altında açıklama istemiyoruz. Sizden bu müjdeyi bekliyoruz. Bu kayısı çıktı tıpkısı azık ürünü değil, bu benzeri ilaçtır, acun kayısımıza özlem durumda iken tığ üreticiler adına bedel istikrarını yıllardır haykırıyoruz amma çözmüş değiliz. Malatya kayısısını bire bir muştu bekliyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi müstelzim fiyatı ve değeri açıklasın.”
ANTIPATIK HAVA DEPOSU TALEBİ
Doğanşehir’e soğuk gelgel deposu talebinde mevcut Kılınç, “Malatya’mızın Doğanşehir’inde üstelik bugün yirmi bin titrem elma üretilirken halen tıpkı antipatik gelgel deposuna kavuşmuş değil. Bunu birlikte yetkililerimizden istirham ediyoruz çıktı Malatya’ya dönün. Yani siyasa, hizmetle tamam. Ayrıksı politikaları tığ akseptans etmiyoruz, hizmet edilsin. Doğanşehir’imizin elmasının dahi sorunları çözülsün istiyoruz” dedi.
