“Tiroid bezinde kanser riskine ilgi” uyarısı

Abat Söğütözü Hastanesi Umumi Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Moray, tiroid ameliyatlarının yüzdelik 80’inin amansız hastalık nedeniyle evet üstelik şüphesiyle yapıldığını, bunun dışındakilerin sebebinin ise hipertiroididen kaynaklandığını belirterek, işler sonrası yapılması gerekenlere ilgili uyarılarda bulundu.

Şen Keyif Grubu’ndan yapılan açıklamada tiroid bezi hastalıklarına ilgilendiren değerlendirmeleri yer düzlük Moray, vücutta pek çokça fonksiyonun düzenlenmesini sağlayan hormonların üretiminde görk kayran tiroid bezinin, metabolik süreçlerin çokça nazik kısmını etkilediğini bildirdi.

Nodüller, tümörler ve tiroid bezinin birkaç ya da çok çalışması kabil hastalıkların bu bezin dimdik görev yapmasına bariyer olduğunu vurgulayan Moray, tiroid nodüllerinin kistik (nakit mahmul) yahut solid (dinsiz) olarak sınıflandırıldığını, kistik yapıdakilerin çevresine baskıyla dava yaratmadığı sürece tedaviye gerekseme duyulmadığını, kalın yahut balkı yapması halinde içeriklerinin iğneyle boşaltıldığını bildirdi.

Moray, kalpsiz nodüllerin amansız hastalık olma riskinin değerlendirildiğini ve bunun böylece gerekirse biyopsi yapılarak tedavi planı oluşturulduğunu, iyi huylu olanların hemen takip edildiğini, şüphede kalınanlar ve kötü huylu olduğu mahsus nodüller üzere ameliyatın genellikle evvel seçeneği oluşturduğunu aktardı.

Tiroiddeki nodülün amansız hastalık olduğunun anlaşılması halinde bezin tamamen çıkartıldığını tamlayan Moray, “Lenf bezlerine atladıysa bunların temizlenmesini takiben muayyen azamet ve sayıdakilere ameliyattan tahminî 30-45 dönüş sonra radyoaktif iyot ablasyon (RİA) tedavisi uygulanıyor. Tedavinin üçüncü bileşeni üstelik nefes TSH düzeyini 0,01 düzeyinde tutacak büyüklüğünde tiroid hormonu yöneltmek kendisine biliniyor. Bu üçlü tedaviyle hastaların yüzdelik 95’e yakını iyileşiyor.” ifadelerini kullandı.

“Nodüler cedre hastalarının kesinlikle cerrahi müdahale edilmesi gerekiyor”

Prof. Dr. Gökhan Moray, tiroid bezinin çok çalışmasıyla ortaya çıkan hipertiroidi rahatsızlığına belen ederek, hipertiroidiye sebep olan iki hastalığın tedavisinde cerrahi işlem uygulanabildiğini, bu rahatsızlıkların “graves” ve “toksik nodüler cedre” olduğunu bildirdi.

Graves hastalarının makro bire bir kısmında tıbbi tedavinin mümkün olduğunu, rahatsızlığı tekrarlayanların operasyon edildiğini aktaran Moray, “Faaliyetler gerektiren ikinci grup hasta ise toksik nodüler cedre hastaları. Bu hastaların tiroid fonksiyonları ameliyatı güvenli kılacak büyüklüğünde normale yaklaştırılınca cerrahi müdahale ediliyor. Graves hastalarında tiroid bezinin tamamını derk etmek gerekirken, toksik nodüler guatrda çok müteharrik nodüllerin çıkarılması tam oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Riziko taşıyan tiroid hastaları dernekevi anesteziyle faaliyetler ediliyor”

Bayındır Söğütözü Hastanesi Umumi Cerrahi Kürsü Başkanı Prof. Dr. Moray, tiroid ameliyatlarının tahmini yüzde 80’inin tiroid kanseri ya birlikte amansız hastalık şüphesiyle yapıldığını, bunun dışındaki ameliyatların tiroid bezinin tıbbi olarak tedavisi cins sıfır çok çalışmasıyla, yani hipertiroididen kaynaklandığını bildirdi.

Tiroid ameliyatlarının tamamına yakınının genel duyum yitimi altında yapıldığını nâkil Moray, 4-5 dönem sonra faaliyetler kesi yerine akarsu birlik edebildiğini, bu bölgeyi banyoda liflemek üzere aynı haftayı bakmak gerektiğini kaydetti.

Moray, hastanın faaliyetler yerini ayrımsız sene büyüklüğünde güneşten uzak tutmasının üzücü izinin henüz bir iki engelsiz olmasına katkıda bulunduğunu belirterek, “Ameliyat sonrası ilgi edilecek hususi tıpkısı tagaddi veya fiziksel kısıt bulunmuyor. Parasız normal tıpkı operasyon sonrası tutum gösterdiği takdirde, ameliyatın ertesi haset taburcu ediliyor. Aynı ahir dolaşma bile poliklinik koşullarında dikişi alınıyor. Bazen tiroid kanserlerinde ise hastalığın büyüklüğü veya sayısına göre işler sonrası RİA tedavisi verilebiliyor.” ifadelerini kullandı.

Share: