“Atilla abi ego Cemal”… O ide mutluluktan ağlattı

Kahramanmaraş depreminde sunu aşkın kişinin hayatanı kaybettiği Ebrar sitesinin enkazından 41 saat sonradan çalışkan namına çıkarılan 17 yaşındaki Cemal Karakozak’ın hastanedeki tedavisinin tamamlamasının peşi sıra kurtarıcısına attığı telefon mesajı parçalanmamış ekibi ağlattı. Bine andıran kişinin enkaz kala kaldığı Ebrar sitesinde ekiplerin yaşadığı unutulmaz o anlar tıpkı kez elan yürekleri dağladı.

Türkiye’yi yasa boğan 7.7 ve 7.6’lık gün doğusu depremlerinde 14 bloğundan 11’i yıkılan ve bine mail insanın çökme altında kaldığı Ebrar sitesinde günlerce çalışkan çıkarabilmek amacıyla kesintisiz demeden çalışan Nilüfer Kontrol Istirdat (NAK) ekibi Bursa’ya dönme yaptı.

Bölgede benzeri hafta artan 59 yabanlık takım Ebrar Sitesi’nden 22 kişiyi gerileme altından salim yerine çıkardı. Çalışmalarını tamamladıktan sonraya Bursa’ya dönem özne NAK ekibi bölgede yaşananları anlattı.

Tüm enkazdan yavru feryatları geliyordu

O esas kadar 250 kişinin cansız bedeninin çıkarıldığı Ebrar sitesinin enkazında çalışmaların 41’inci saatinde gürültülü aldıklarını ve tafsilatlı süren tıpkı hafriyat çalışmasının arkası sıra 17 yaşındaki Cemal Karakozak’a ulaştıklarını anlatan Atilla Sim, “Cemal’e ulaştığımızda ablası kucağında can vermişti. Çok cesaretli tıpkı çocuktu. Her 10 dakikada ayrımsız konuşmamıza rağmen. Artçılardan ufuk o zaman çalışmayı bırakıp hariç geçmek zorunda kalıyorduk ve temas seferinde mevrut yavru feryatları içimizi parçalıyordu. Hariç ayazlık esnasında amcası dışarıda bekliyordu. Amcasına alay verdim. Cemal’i çıkarmadan gitmeyeceğim buradan diye. Tanrı ağırbaşlı güç verdi girdik. Cemal ile göz göze geldik. Cemal’e de tıpkı şeyi dile getirdim seni almadan çıkmayacağız Cemal diye. Tanrı müzaheret etti. Cemal’i faal adına çıkarıp sağlık ekiplerine konfirmasyon ettik” dedi.

O mütalaa hügür hüngür ağlattı

Cemal’i kurtardıktan bilahare ayrımsız daha kendisine ulaşamadıklarını ancak hayatından de endişe ettiklerini belirten Atilla Sim, “Cemal’i sağlık ekiplerine teyit ettiğimizde hayattaydı fakat çokça toz yutmuştu ve yaraları vardı. Farklı çökme altında olanlar üzere çalışmaktan Cemal’i unuttuk. Kahramanmaraş’tan döndüğümüz alışveriş sabahı saat 06.00 kabilinden evime girdim, yattım. Yaklaşık 2 saat sonra telefonuma kanaat geldi. Ayrımsız tip kafam kalkmıyor bakamadım. Bir elan attı kalktım bire bir baktım Cemal. Telefona yazmış “Abi ego Cemal” oturdum hüngür hüngür ağladım tahammülfersa aynı ateş, mutluluktan diyeyim ego size. Rabbim bu acıları ülkemize ayrımsız daha yaşatmaz inşallah. Ablası Katre Karakozak’ı cenazesini çıkarttık. Anne babası zaten 2 dönme sonradan bulundu koridorda. Onlar dahi bir şekilde ebedî uyku etmiş şekilde. Biricik başına kaldı şu dakika” diyerek konuştu.

“Karanlığın içinden tıpkı ahali elimi tuttu. O kadar naif ayrımsız şekilde elimi tutuyordu ki karşı koyamadım”

Kahramanmaraş’a geceleyin indiklerinde değme yerin zifiri dalavereli olduğunu ve her yerden yardım edin seslerinin yükseldiğini anlatan NAK ekibinin tecrübeli kadın kontrol kurtarıcısı Kaynak Bulmuş, yaşadığı o anları şu şekilde anlattı. “Karanlığı hatırlıyorum. Çok karanlıktı. Bilahare o karanlığın içinden aynı el elimi tuttu. Umut gibiydi. O kadar tecrübesiz benzeri şekilde elimi tutuyordu ki alın koyamadım. “Abla tıpkı dirimsel misin? Seni tıpkı yere götüreceğim” dedi. Tuttu beni kolumdan o antlaşma Ebrar Sitesi olduğunu de bilmiyoruz çokça balaban ayrımsız kent. ‘Abla seslensene abimin sesi geliyor içeriden’ dedi. Oradan başkasına gittik zira dizge tutuyor kolundan özlük yakınlarının olduğu enkaza fırlatmak istiyor. Emine’nin abisi Barış ve yengesi Aybüke’ye ulaşamamak söz temsili beni yeryüzü çok etkileyen olaylardan. Emine ile hala konuşuyoruz o çabucak oraya gidip çabamız üzere teşekkürname ediyor. Keşke onları bulabilseydik dahi Emine bu büyüklüğünde benim aklımda kalmasaydı.”

“Betonların arasında sıkışmış halde olmasına karşın ben arabadayım rahatım durumunda diyordu”

NAK Kontrol Istirdat ekibinden Öz Saygı Akın, “Beni yer çok etkileyen olay, gittiğim anda kim manzaraydı. Şehir, sakil çerağ yok, cümbüş yok. Seçme yerden tıpkı gürültülü geliyor, ateşler yakılmış. O beni haddinden fazla etkiledi ve biraz saat hangi yapacağımıza değişmeyen veremedik. Herhangi Bir enkazdan ayrımsız gürültülü geliyor bütün tıpkı müzaheret istiyor. O dakika benim genişlik çokça zorlandığım andı İlk gittiğim andaç hayatım süresince unutamayacağım” dedi.

Ebrar sitesindeki çalışmanın 88. saatinde ağababa ve iki oğlunun bulunduğu alana ulaştıklarını anlatan Akış, “Babayla oğlu vardı. Recep ve Ramazan. İkisini kurtardığımız anda baba haddinden fazla ağırlık aynı durumda bilinci inat etmek üzereydi.

Kendisinin arabanın süresince olduğunu zannediyor. Apartmanın altında ben arabanın içindeyim rahatım etki bulunmayan diyordu. Ulaştığımızda halbuki araba falanca namevcut, betonların arasına sıkışmış orada, farklı oğlu vefat etmiş. Onu üstünden aldık ikisini çıkardık. O dakika 88. saatti, artık çokça yorulmuştuk. Çalışamayacak kabil hissediyorduk. Faaliyet saatimizin de sonuna gelmiştik bu fenomen hepimizi çokça bahtiyar etti. Daha ferah motive olmuştuk” dedi. – BURSA

Share: