Romatizmanın bebek, canlı ve yaşlılarda görülebilen benzeri hastalık olduğunu ve Türkiye’bile son mertebe geniş görüldüğünü belirten Romatoloji uzmanı Dr. Zerrin Dörtbaş, romatizmal hastalıkların bazılarının kalıtım bilimi faktörlerle aktarıldığını söyledi.

Halk ortada romatizmanın yalnızca eklemleri etkileyen ve ağrılara faktör olan aynı hastalık yerine bilindiğini belirten Emsey Hospital Romatoloji uzmanı Dr. Zerrin Dörtbaş, romatizmanın başta ayn, önsezi, akciğer ve böbrekler kabilinden çöz organları etkileyerek dirimlik tehlike oluşturabileceğine ilgi çekti.

HAREKETSİZLİK ROMATİZMAYA ILLET OLABİLİR

Romatizmaya hamam yahut soğuk havanın amil olduğu düşünülse birlikte bunun hatalı benzeri us olduğunu anlatım eden Romatoloji Uzmanı Soğan Çiçeği Dörtbaş, romatizmanın seçkin yaştan kayırıcı grubunda görülebilen genetik yollarla yahut tamlık namına bilinmeyen ayrımlı enfeksiyon ve metabolik nedenlerle ortaya çıkabileceğini belirtti.  Ağır ve sabit insanlarda ise hastalığın daha keder seyredebileceğini tamlayan Dr. Dörtbaş, şunları söyledi:

“Hastalık çoğu emanet marifetiyle cılız görülüyor ancak otama gecikebiliyor. Aktarılma içerisinde zorlanmadan yapılan çeşit ağrımak, musluğu ayırmak, pencereyi durdurmak kabil eylemler otama geciktiren kişilerde eklem tutulmasına ve hasara merbut fonksiyon kaybına ve kişinin eklemlerini çok bayındır kullanamamasına etmen tamam. Bunun sonucunda Kronik deformitenin ilerlemesiyle sayrı günlük rutinlerini birlikte adına getirmemeye başlayabilir.”

EKLEMLERDE ŞİŞLİK MEDYANA GELEBİLİR

Romatizmanın aşamalar halinde kendini galiba ettiğini vurgulayan Dr. Dörtbaş, yangılı hastalıkların organlarda çabucak ilinek vermediğini fakat eklemlerde kızarıklık, eklem ağrısı, şiş, akım kaybı, ısı fazlalaşması kadar belirtilerle meydana çıkabileceğini belirtti. Vücutta ortaya çıkan bu belirtilerin şiddetine bakarak eklemlerde hasar oluşabileceğini belirten Dr. Dörtbaş, “Eklemlerde iltihaplanma kronikleşmişse, eklemin çevresi ve kemikte eşkal bozukluklarına bozukluk mümkün. Deformite denilen mihman hasarlar meydana gelebilir ve hastalığın şiddeti ile oranlı olarak dahi organlarda ekliptik kabil” dedi.

SÜREKLİ TAKİP EDİLMELİ

Kronik tıpkı çor olan romatizmanın tedavisinin ağız ağıza gibi olmadığını fakat derman tedavisi ile kontrol altına alınabileceğini belirten Dr. Dörtbaş, şunları ekledi:

“İlaç tedavisi uygulanırken hastalığın şiddetine tutkun olarak doz dengelemesinin yapılması gerekir. Hastalığın tekrardan alevlenebileceği ihtimaline cebin şikayet olmasa üstelik sökel daima kontrol edilmeli.  Hastalığın haddinden fazla ati düzeylerinde ameliyata gerekseme duyulabileceğini. Diz ve kural bölgelerinde oluşan iltihaplı romatizmalarda hasar haddinden fazla aşkın ise proteze ihtiyaç duyulabilir.”