Restorandaki silahlı patırtı, kamusal alanda cebe sorununu getirdi

Hukukçular, Sarıyer’bile tıpkı ahzüita merkezinin restoranındaki 6 kişinin yaralandığı silahlı kavganın arkası sıra kamusal alana silahla girilip girilemeyeceğine ilgili tartışmayı değerlendirdi.

Ayazağa’daki aksata merkezinin restoran bölümünde iki grup arasında daha adsız nedenle sâdır silahlı çatışmada 5’i yabancı uyruklu 6 kişinin yaralanmasının ardından kamusal alanlara silahla girilmeye ilgilendiren tartışmayı gündeme getirdi.

Güvenlik görevlilerinin kontrolünde X-ray cihazlarından geçilerek girilen AVM’lerde ateşli silahlarla girilip girilmediği ve buna merbut oluşan damarlı durumlarda sorumluluğun kime ait olduğu sorusu toplumsal iletişim araçları ve kamuoyunda çok tartışılan konulardan biri oldu.

AA muhabirine mütekellim hukukçular dahi Sarıyer’deki olay özelinde AVM ile ayrıksı toplu dirim alanlarına silahla duhul ve bu kök yerlerde cebe kullanmaya ait türel değerlendirmelerde bulundu.

Avukat Elvan Tığ, ateşin silah ruhsatlarının transfer yahut bulundurma gibi verildiğini anlatarak, “bulundurma” ruhsatına topluluk bir kişinin yanına silahını alarak serbestçe kamuya bulutsuz yerlerde dolaşamayacağına bel etti.

Taşıma ruhsatının de muhtemelen kamu görevi niteliği mevcut memurluklara yavaş koşullarla verildiğini vurgulayan Tığ, “Silahlı çatışmaya sebep olan kişilerin silah ruhsatlarının niteliğinin hangi olduğu önemsizdir. İster transfer, lüzumlu bulundurma olsun AVM’lere girişte düzenlilik memuru umumi kolluk kuvvetlerine derhal aktarma etmek gibi aramalar sırasında suç teşekkül eden yahut kanıt olabilecek evet da yanlışlık teşkil etmemekle alay malay ateş doğurabilecek eşyayı emanete ahiz yetkileri ve sorumlulukları bulunmaktadır.” diye konuştu.

Kılıç, Hususi Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa gereği, düzenlilik görevlilerinin Türk Ukubet Kanunu uygulamasında “vazifeli” statüsünde düz aldıklarını anlatarak, güvenlik kontrolüne karşın AVM’lere silahla girilmesi yerinde burada tıpkı “ihmal” durumundan bayram edilebileceğini kaydetti.

Bu durumda AVM yönetiminin personel çalıştırdığı için sorumlu olduğunu nâkil Kılıç, “Güvenlik açıklarının kapatılması için AVM’lerin zarfında kâin kafe, aşçı kabil yerlerin haricen girişlerinin dahi taharri edilmesi gerekir. Çünkü zaman zaman hem AVM içinden hem da dışından restoranlara girişler bulunmaktadır. Olayda can AVM içinden girmişse ve denetlenmeden içeri alınmışsa hem AVM’nin hem da içeri kayran güvenlik görevlisinin sorumluluğu doğacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Ayrı girişi varsa AVM’nin cezai sorumluluğu namevcut”

Avukat Akif Eringin, yaşanan olayda asayiş zafiyeti olduğunu düşündüğünü belirterek, düzenlilik görevlilerin her soy taharri etme yetkisi olduğunu, mevcut olayda muktezi inhibütör aramalar yapılsaydı zanlıların silahla binaya giremeyeceklerini söyledi.

Olayda özel güvenlik görevlilerinin “detone” bulunması yerinde görevini boşlama ettiğinden yanlışlık işlemiş sayılabileceğini tabir eden Eringin, olayda AVM girişi ile olayın meydana geldiği kafenin girişinin birbirinden bağımsız olması halinde AVM’nin türel ve cezai sorumluluğu olmadığına dikkati çekti.

Eringin, bu tuhaf alanlarda asayiş önlemlerinin önemine bel ederek, “Olabilecek riskleri minimalize kuzuluk ifham etmek amacıyla husus girişlerinde ruhsatlı silahların gönül kasalara konfirmasyon edilmesi gereklidir. Personel sayısı artırılabilir, bire bir şekilde canlı grupların benzeri araya gelmeleri halinde kontrolün güvenlik görevlilerinde tutulmasına özen gösterilmelidir.” dedi.

Olayla ilişik tıpkı dava açılırsa, düzenlilik açığının tespiti halinde düzenlilik görevlileri, güvenlik görevlilerinin amiri ve denetleme müdürlerinin ihmallerinden çevre cezai namına sorumlu olacaklarına vurgulayan Eringin, “Kâin olayda zırh ruhsatı olup olmamasına bakarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. AVM yönetimine görevin ihmalinin ispatı halinde hukuki sıklet yüklenebilir. Maddesel ve manevi tazminat sorumluluğu gündeme dirimlik.” değerlendirmesinde bulundu.

“AVM zarfında cebe taşınmayacağı yasayla düzenlenmemiştir””

Avukat Ademiyet Bingöl, herkesin şişman halde bulunabildiği, bulutsuz yahut bağlı kısımları olan alışveriş merkezlerinin güvenliğinin o aksata merkezi yönetimlerinin asli sorumluluğu olduğunu söyledi.

Herkesin tıpkısı alışveriş merkezine girdiğinde taharri ve taramadan geçtiğini nâkil Bingöl, “X-ray cihazından ve ara sıra asayiş görevlisinin halk dedektörü ile aranırız. Şurası hikâyelemek gerekiyor. 5271 çevrilmiş Ukubet Muhakemeleri Kanununa göre güvenlik görevlileri kamu personeli sayılmıyor ve kanun gereği kimlik istifsar ense araması yapma yetkileri ya da sınırlı yerler ve eşyalar üzere arama yetkileri yok. Yani uzun ayrımsız taharri yapmaları benzer değil.” ifadelerini kullandı.

Bingöl, alışveriş merkezleri içre silahın taşınmayacağının yasayla düzenlenmediğini anlatarak. “Burada ahzüita merkezlerinden beklenen, aksata merkezine methal simultane silah sahibinden tutanak ile silahını dulda altına almak olmalıdır. Ancak ifade etmek gerekir ise zırh taşımanın yasak olduğu yerler arasında aksata merkezleri sayılmamıştır. Burada boşluğu desteklemek hesabına bire bir düzenlemeye gidilebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Marmara Üniversitesi Ahbaplık Fakültesi Ukubet ve Ukubet Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Gökcen ise AVM’nin içerisine silahla girilmesi halinde bu durumun ayrımsız düzenlilik zafiyeti olduğunu aktardı.

Hususi güvenlik görevlileri hakkındaki kanuna göre, güvenlik görevlilerinin şahıslardan ele sabık zırh ruhsatsızsa yürek almaması ve kolluğa olgun vermesi, ruhsatlıysa emanete alması gerektiğini dile getirerek, “Ancak silahlar X-Ray cihazından mı girdi yoksa ayrıksı aynı yerden mi sokuldu bunu bilemeyiz. Mahsus bu silahlar eden ile mağdurlar ecnebi olduğu amacıyla ruhsatsızdır. Zımnında düzenlilik görevlilerinin ve herhangi bir halükarda AVM yönetiminin ödence sorumluluğu olur. Ceza hukuku itibarıyla ise bu silahların AVM içre veya dışında bulundurulması ve taşınması elhak suçtur. İlgili yasa mucibince bire bir yıldan 3 yıla büyüklüğünde hapis cezası var.” diyerek konuştu.

Share: