Hurda metallerden yaptığı heykellerle Başşehir Hars Yolu Festivali’ne kalite katacak

Maden heykel sanatçısı Mustafa Çakırdoğan, Firez ve Turizm Bakanlığının Ankara’birlikte düzenleyeceği curcuna kapsamında aralarında faal eserlerinin birlikte bulunduğu 15 bakir heykeliyle işporta açmaya hazırlanıyor.

Eskişehir Baksan Sanayi Sitesi’ndeki atölyesinde geri dönüştürdüğü metallerden caretta carettadan penguene, filden arıya bir nice hayvan figürünün bulunduğu eserlerini hazırlayan Tuğrul, Hükûmet Merkezi Firez Yolu Festivali’nde 1 Ekim’üstelik Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Cezire Işporta Salonu’nda sergi açacak.

Tuğrul, istihlak çılgınlığı ve doğanın iptal edilmesine dikkati buyurmak üzere hazırladığı “Hangimiz tembel?” adlı eserini bile festivale özel adına üretti.

Elinde mevcut dünyayı insanlara uzatan bir ağırcanlı hayvanın betim edildiği eseri hazırlamak üzere 3 haftasını harcayan Tuğrul, eserlerini sanatseverlerle buluşturmayı heyecanla bekliyor.

Mustafa Tuğrul, AA muhabirine, yılbaşında İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA’nın geri dönüşüme dikkati fethetmek amacıyla açtığı yarışmada, âdemiyet tarihinde tebahhur hayalinin evrimini anlatan “Tıpkı düşünüm evrimi” eseriyle birincilik ödülünü aldığını söyledi.

Bu ayın başında bile Mardin’dahi “Marde: Mezopotamya’dan Yükselen Işık (Umum-Cezeri)” mevzulu sergiye 7 heykelle katıldığını tamlayan Çakırdoğan, “Eserlerim arasında kinetik heykellerimden biri fil heykeliydi. Ihdas kolunu çevirdiğinizde başını bayağı yukarı debi ettiriyordu. El-Cezeri’nin filli akarsu saatine atıfta düşmek istedim. O sergide kinetik ayrımsız balık heykelim bile meydan buldu. İzleyiciler kurma kolunu çevirdiğinde balık, başını ve kuyruğunu akım ettiriyordu.” diyerek konuştu.

“Çöplerden hakeza eserler çıkarmayı seviyorum”

Çakır, Başkentte hafta sonu Ekin Yolu Festivali etkinliklerinde Mira Koldaş Musahabe Galerisi yoluyla açılacak sergide 15 bakir eserinin görücüye çıkacağını, Eskişehirli sanatkâr Nevres Akın’ın resimlerinin üstelik saha alacağını anlattı.

Sergilenecek eserlerinden çoğunun dümbelek dönüşüm malzemeleriyle oluşturduğu heykeller olduğu bilgisini veren Tuğrul, şöyle bitmeme etti:

“Kinetik heykellerimin beraberinde iri boyutta gerçeklik dokusuyla ürettiğim betili eserlerim de olacak. en üst çalıştığım ‘Tembel efsanevi’ eserim üstelik sergide yerini matlup. Akıbet eserimi yapmak kestirmece 3 hafta sürdü. Bu heykelde atıfta düşmek istediğim; tüketim çılgınlığı, bunun getirdiği incelmemiş yön azlığı, doğanın fek edilmesi. Doğaya sunma bir iki beis veren hayvan olan tembel hayvanı kısaltmak istedim. Ağırkanlı efsanevi elinde bize bir acun figürünü uzatıyor ve bize şu soruyu soruyor: Hangimiz tembel?”

Et Kafalı dönüşen metallerden yaptığı heykellerin insanları şaşırttığını dile getiren Tuğrul, günlük yaşamda zerre şeklinde tanıdık nesnelerin danışma eserine dönüşmesini hayretle karşıladıklarını belirtti.

Kimileri için gübür adına görülen nesnelerin kendisine adeta hazne kabilinden geldiğini aktaran Tuğrul, “Zira ben onlarla eserler üretiyorum. Balaban ayrımsız yığının beyninde topluyorum, onları seçiyorum, temizliyorum. Çoğu hurda oluyor. Çöplerden hakeza eserler çıkarmayı çok seviyorum. Çünkü benim için gelişigüzel çeşit atılmış nesne aynı tekellüm eserine dönüştürülebilir. Atıklarda böyle aynı gizil görüyorum.” dedi.

Çakır, sunu şişman hayalinin gelecekte Mars’ta kurulması melhuz dirim alanının meydanının geçmiş heykelini beğenmek olduğunu sözlerine ekledi.

Share: