Erzincan’da Siyanür Sızıntısı Yaşanan Kızıl Madeni Baştan Faaliyete Geçti: “Bu, Türkiye’nin Ölüm Projesi. Lütfen Bunu Durdurun, Yalvarıyorum”

CEYLAN AKVA
Erzincan’ın İliç ilçesinde mevcut ve siyanür sızıntısı yaşanmasının ardından faaliyeti durdurulan zer madeni, üç ay sonraları baştan faaliyete geçti. Madene alın hukuk mücadelesi veren Sedat Cezayirlioğlu, “210 metreküp, 340 ton siyanürün Sabırlı Deresi’hangi aktığı ilmî raporlar ile kesinleşti. O öz üstelik Fırat Barajı’na karışıyor. Yani 21 Haziran gecesi 210 metreküp, 340 ton ölümsek kimyasal siyanür Fırat Nehri’hangi karıştı. Keban, Atatürk, Karakaya, Sarıkamış barajlarına siyanür aktı. GAP’a siyanür aktı, Harran Ovası siyanür ile sulandı. Bu, Türkiye’nin ahiret yolculuğu projesi. Lütfen bunu durdurun, yalvarıyorum” dedi.
Erzincan’ın İliç ilçesinde kâin ve Anagold Madencilik Uran ve Ticaret AŞ’nin işlettiği altın madeninde geçen haziran ayında siyanür sızıntısı yaşanmış; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, firmaya 16,4 milyon lira para cezası kesmiş ve madenin faaliyetini durdurmuştu. Ancak bahis konusu maden ocağı, üç kamer sonra yeniden faaliyete geçti.
Sızıntının arkası sıra bölgede yapılan incelemede ehlihibre yerine görev düzlük yapım mühendisinin İliç Asliye Hususiyet Mahkemesi’ne 1 Ilkgüz’da sunduğu raporda, 60 metreküp/saat kapasiteli olan borunun patlaması sonucunda solüsyonun 3,5 saat boyunca membranlı kayran içine aktığı, solüsyonun tıpkısı kısmının membransız düz dışına taştığı, solüsyona maruz kalan alandaki hafriyatın hisse senedi makinalarıyla membranlı alana taşındığı belirtildi. Bu hesaba göre, patlayan borudan 120 metreküp, yani 340 ton siyanürlü mahlul aktı.
23 Eylül’de yeniden faaliyete başlayan eroin ocağına cebin hukuk mücadelesi veren Sedat Cezayirlioğlu’nun avukatı İsmail Hakkı Atal, konuya ilgilendiren şunları söyledi:
“TÜRKİYE’DE MADENLER ALLAH’A HAYAT GİDİYOR”
“22 Ilkgüz Perşembe akşamı Anagold eroin işçilerine mevrut mesajda, sabahleyin iş başı yapılacağı ve aceleten İliç’e gelmeleri söylendi. Fakat zaman hareket başı yapamadılar, çünkü şirketin daha ilk patlayan siyanür borusu yeniden tıkandı ve yeniden patlama riski gerçekleşti. Müvekkilim Sedat Cezayirlioğlu, Mekân ve Şehircilik Bakanlığı ÇED Teftiş Kat Başkanı Barış Ecevit Akgün ile görüştüğünde; ÇED Daire Başkanı, parçalanmamış denetim ve kontrolü yaptıklarını ve mukteza iyileştirmelerin sağlandığını açıklamıştı. Eylemek kim hiçbir denetim kontrol yapılmamış. Tığ zaten yıllardır şurası söylüyoruz; Türkiye’de madenler Allah’a birey gidiyor. AKP döneminde 60 pasaj sunulan maden ruhsatının kontrolü, bunların kuşkusuz faaliyette bulunduğunun tespiti, denetimi, fiziken bile türlü değildir. Hakeza bire bir şey, hayatın çarpık çurpuk akışına akıllıca değil. Nedeniyle şu dakika ağız ağıza Allah’a dirilik, tamamen madencilerin kişi beyanına, inisiyatifine ve insafına eskimiş ayrımsız şekilde gidiyor. Hakikaten bunun tıpkı örneği bile 20 Haziran’ı 21 Haziran’a bağlayan akşam siyanür borusu patladıktan bilahare Sedat’ın videoları çekmeleri üzerine iştirak, 20 metreküp, yani 32 titrem siyanürü patlattığını ve doğaya karıştırdığını almak zorunda kaldı. Ancak bizim yaptırdığımız tayin raporunda, İliç Esas Ülfet Mahkemesi 2022/14 D. aksiyon sınırlanmış dosyada inşaat mühendisi uzman raporunda, bu patlayan borunun debisinin saatte 60 metreküp olduğu ortaya artık. Yani aslında doğaya karışan siyanür miktarı 20 metreküp değil, 210 metreküp, 340 titrem.
“ŞİRKETLER DOLMA SÖYLÜYOR, TOPLUMU ZEHİRLİYOR, TÜRKİYE’Yİ ZEHİRLİYOR, TÜRK HALKINI ZEHİRLİYOR”
Esasta şu şirketlerin kabul ettiği zararı genişlik beş altı on ile çarpacaksınız. Bilcümle dalavere söylüyorlar. Şirketler dolma söylüyor, toplumu zehirliyor, Türkiye’yi zehirliyor, Türk halkını zehirliyor. Mekân ve Şehircilik Bakanlığı da MAPEG dahi hiçbir denetleme ve taharri yapmıyor, tamamen Allah’a kişi gidiyor. Madencilerin inisiyatifine terk edilmiş durumda. Elhak bu Amerikalı ve Kanadalı eroin şirketinin çıkarttığı altının yüzde 1 buçuğunu devlete bıraktığına ilgilendiren, izzet hakkı payı da tekrar madencilerin inisiyatifine ve beyanına kapalı kendisine yürüyor. Yani devletin tek kamu görevlisi çıkartıp, ‘sen ne kadar beyaz zehir üretiyorsun’ demiyor. Tamamen bunların öz beyanına göre…
“GELECEKTE, HALKIN İÇME SUYUNA ZEHİRLİ BAP ILIŞIK SUÇUNA İŞTİRAKTEN YARGILANACAKSINIZ”
Şurası dahi söylemek lazım; bu şirketin yüzde 80’i ‘SSR Mining’ şirketine ait. Amerikalılar ve Kanadalılar, Türk halkını zehirleyip gelecek nesilleri alil ettikten sonraları ülkelerine kaçıp gidecekler. Amma bugün bu katliam projelerine icazet verenler, mukteza denetimleri yapmayanlar, Yer ve Şehircilik Bakanlığı’nın Maden ve Yer Yağı İşleri Umumi Müdürlüğü’ne sesleniyorum; gelecekte TCK 305. husus, asıl milli yararlara karşı faaliyette bulunma suçundan yargılanacaksınız. Gelecekte, halkın içme suyuna zehirli bap ek suçuna iştirakten yargılanacaksınız. Gelecekte, görevi kötüye kullanma suçundan yargılanacaksınız. Gelecekte, görevi kötüye kullanma suçundan yargılanacaksınız.”
Sedat Cezayirlioğlu ise şu açıklamayı yaptı:
“21 HAZİRAN GECESİ 210 METREKÜP, 340 TON ÖLÜMCÜL KİMYASAL SİYANÜR FIRAT NEHRİ’NE KARIŞTI”
“MAPEG iznini vermiş; Kasaba ve Kentçilik Bakanlığı ÇED Teftiş Kat Başkanlığı ile görüşmemde, ‘Biz denetimleri tamamladık’ dedi. Peki denetimleri tamamlamışsanız, mazi 3’ten beri bu madeni açamıyorlar. O siyanür patlaması yaşanan borazan tekrardan tıkanmış. Bundan elan balaban tıpkısı felaketi Türkiye’ye yaşatmayacağının ki garantisini verebilir? Şurası de desteklemek istiyorum; Çernobil kendisine adlandırdıkları bu proje, bugünden itibaren yekpare Türkiye’yi zehirlemeye tekrardan başlayacak, ölümler yine başlayacak. Bütün Türkiye’nin ayağa kalkması geçişsiz. Kanser patlaması, elhak bölgede yaşanıyor. Bu projenin acilen durması geçişsiz. Bu projenin ikinci tıpkısı örneği yok. İsmail Bey’in söylediği kadar, değer tespit davasında o siyanürün, yani 210 metreküp, 340 titrem siyanürün Götürümlü Deresi’hangi aktığı üstelik ilmî raporlar ile kesinleşti. O öz bile Fırat Barajı’na karışıyor. Yani 21 Haziran gecesi 210 metreküp, 340 ton ölümsek kimyasal siyanür Fırat Nehri’hangi karıştı. Keban, Atatürk, GAP, Karakaya, Sarıkamış barajlarına siyanür aktı. GAP’a siyanür aktı, Harran Ovası siyanür ile sulandı. Bu, Türkiye’nin ahiret yolculuğu projesi. Lütfen bunu durdurun, yalvarıyorum.”

Konuyla ait Anagold Madencilik’ten yapılan izah şöyle:

“Haberde Sedat Cezayirlioğlu’nun kendisi ve avukatı İsmail Hakkı Atal’ın ‘Belirleme Raporu’nu müracaat göstererek yaptığı izahat tamamen asılsızdır.

Haberde İliç Esas Ünsiyet Mahkemesi’ne sunulan rapordan yapılan alıntılardaki bilgiler kamuoyuna falsolu aktarılmaktadır. Haberde açıklamalarına yer sunulan Sedat Cezayirlioğlu’nun Facebook sayfasında yayınladığı ve bahsettiği ‘Bilirkişi Tayin Raporu’nda, haberde saha kayran bilgiler düz almamaktadır. Cezayirlioğlu’nun 4 çevrim önceki (22 Eylül) yayınladığı ‘tabir’üstelik 340 ton siyanürlü solüsyonun aktığına dair seçme tespit yapılmadığı gibi bu konuda hiçbir resmi çekicilik eliyle rapor üstelik düzenlenmemiştir.

Şirketimiz marifetiyle daha önceden yapılan açıklamalarda da belirttiğimiz kabilinden görüngü neticesinde içerisinde 8 kilo siyanür mevcut 20 tona mümasil seyreltilmiş solüsyonu, beyaz zehir alanı içindeki eroin ulaşım yoluna aktığını ve bunun Belirleme Raporu’nda bile belirtildiğini burada bire bir sefer henüz uyarmak isteriz. Beyaz Zehir sahamız içerisinde meydana mevrut bu beğenilmeyen süratle bilimsel yöntemlerle engelleme edilerek, temizlenmiştir. Antrparantez aksettirilenin tersine boru patlaması şeklinde ayrımsız olay gerçekleşmemiş, eroin sahası içerisinde solüsyon (seyreltilmiş siyanür) haiz 100 mm yani 10 cm çapında borunun bağlantı noktasında (flanşında) meydana gelen maharet arıza sebebi ile bir viran meydana gelmiştir.

Sedat Cezayirlioğlu’nun haberde vadi düz açıklamalarında siyanürün Götürümlü Deresi’hangi aktığı iddiası, müracaat gösterdiği ‘Tespit Raporu’nda da yalanlanıyor. Olaydaki döküntünün beyaz zehir sahası içerisinde kaldığı ‘Belirleme Raporu’nda yazmaktadır. Ayrıca esasen bir raporda Sedat Cezayirlioğlu’nun haberdeki Fırat Barajı’na karıştığı, Keban Atatürk, GAP, Karakaya, Sarıkamış barajlarına siyanür aktığı iddiaları gerçeği yansıtmadığı gibi hangi ‘Belirleme Raporu’nda ne da resmi her raporda düzlük almamaktadır. Bahsi sabık barajların madenimize yeryüzü yakın olanı 3.4 kilometre mesafede olduğunu açıklamak isteriz.

Görüldüğü amacıyla Sedat Cezayirlioğlu ve avukatının haberdeki iddiaları asılsızdır ve kamuoyunu hatalı bilgilendirmektedir.”



Share: