MEHMET DURAN ÖZKAN
CHP Umumi Komutan Yardımcısı Iye Ağbaba, “TÜİK eskiden Türkiye’nin sunma kilolu, sunma emniyetli kurumuydu. AKP döneminde maatteessüf heybet bozgun durumda. Devleti ayakta tutan kurumlardır. Daha Çok ÖSYM sağcı, solcu herkesin güvenmiş olduğu ÖSYM’ye kimsenin güveni kalmadı. KPSS sınavını yapamadılar, polis güçleri sınavıyla ilişkin kuşkular var. Devletin kurumlarına yiğitlik kalmaz ise devlete bile cüret kalmaz. Devleti ayakta tutan kurumlardır, kurumlar çökerse kerem çöker” dedi.
CHP Genel Başbuğ Yardımcısı ve Malatya Saylav Iye Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı’nda dün Türkiye İstatistik Kurumu ve ÖSYM ile ait izah yaptı. Ağbaba, şunları söyledi:
“TÜİK vaktiyle Türkiye’nin yeryüzü ağırbaşlı, genişlik emniyetli kurumuydu. AKP döneminde maatteessüf fehamet çökmüş durumda. Devleti ayakta markajcı kurumlardır. Daha Çok ÖSYM sağcı, solcu herkesin güvenmiş olduğu ÖSYM’ye kimsenin güveni kalmadı. KPSS sınavını yapamadılar, polis sınavıyla ait kuşkular var. TÜİK de topluluk ittifakına rey verenlerin yüzdelik 70’inin inanmadığı bire bir kuruma dönüşmüş durumda.
Tamamen sarayın talimatıyla pahalılık açıklanan, aylakçılık açıklayan bire bir kuruma dönüşmüş durumda. Devletin kurumlarına güven kalmaz ise devlete da güven kalmaz. Maatteessüf TÜİK hem öz güvenini yerle benzeri etti hem de devlete olan güveni namevcut ediyor. Devleti ayakta markajcı kurumlardır, kurumlar çökerse büyüklük çöker. TÜİK’in hangi aylaklık ne de para şişkinliği konusunda tıpkı inandırıcılığı kalmamıştır. Kimsenin dahi ciddiye aldığı tıpkısı kurum değildir. TÜİK hoppadak sarayın memurlara, emeklilere, minimum ücretliye bindirim verirken onların hakkını gasp etmede kullandığı bir kurumdur.
“BU SİYASİ ANLAYIŞ NİTELİKLİ İNSANLARA DÜŞMAN”
Bu siyasal mantalite kültürlü, nitelikli insanlara antagonist. Onları sürekli rencide etmeye çalışıyor. Doktorlara, avukatlara yapılan muameleye bakın, diplomatlara ‘monşer’ denilmesi, Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ ile uğraşılması. Maalesef darülfünun sınavında ayak tabanı puanın kaldırılması esasta nitelikli insanlarla bire bir savaşa girildiğini gösteriyor. Hükümetin öğretmenlere bile bakışı budur. Öğretmenlerin hiçbir sosyal hakkını, maaş hakkını ve zammını vermiyor ama öğretmenlere sınav dayatması getiriliyor.
Bu sınav dayatmasına; uzman öğretmenliğe başöğretmenliğe sendikalar cebin tığ dahi karşıyız. Geldiğimizde bu durumu düzelteceğiz. Umumi başkanımız ‘Bu sınavlara girmeyin, geldiğimiz ahit gerekeni yapacağız’ dedi. 20-25 yıllık öğretmenleri esasen sınava bağımlı ağrımak, özlük vermediklerini durdurmak için uygulamış olduğu tıpkı formül kabil gözüküyor. Öğretmenlerimizin yanındayız. Bu kuvvet, bu siyasi ihata öğretmenlere üstelik avukatlara da doktorlara da diplomatlara dahi mühendislere üstelik düzenleme kurumlara de düşmandır. Bunu herkesin bilmesi gerekir.”
