Doğruluk Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat’ta konuştu Açıklaması

Doğruluk Bakanı Bekir Bozdağ, “Bu topraklar Mütedeyyin Türk yurdudur. Bu topraklar bizim topraklarımızdır. Ecdadımızın kanlarıyla sulayıp hayat verdiği bu topraklar, İslam diyarıdır. O yüzden düşmanlar, Türkiye’ye çevrilmiş faaliyette bulunanların her daim hedefinde camiler olmuştur. daha çok de olacaktır.” dedi.

Çeşitli programlara katılmak amacıyla Yozgat’a mevrut Bozdağ, Hazreti Büyük Cami ve Külliyesi’nin anne atma töreninde yaptığı konuşmada, camilerin yeryüzünde Cenabıhak’ın evleri olduğunu söyledi.

Bozdağ, Kur’an-ı Kerim’dahi Cenab-ı Tanrı’ın Mescid-i Yasak ve Mescid-i Aksa’dan bahsettiğini anımsattı. Cenab-ı Tanrı’ın iki pasaj da mescidin niteliklerinden bahsettiğine değinen Bozdağ, şunları kaydetti:

“Birisi Mescid-i Nebevi, gayr ise Mescidi Aksa. Tabii ikisine dayalı bu değerlendirmeleri tabii ulema yapacaktır amma tığ biliyoruz kim mescitler yeryüzünde Tanrı’ın evleridir. İkincisi mescitler Müslümanların beyin, alışkanlık, tarikat ve tıpkısı farklılıkları gözetilmeksizin ulus, celal farkı gözetilmeksizin dünyanın temas neresindeyse hepsinin eş mabedidir. Mescit gitmek, cami emretmek değme şeyden müstakil bütün Müslümanların birliğini, dirliğini, alay malay oluşunu, arka sırta verişini, alay malay Cenabıhak’ın huzurunda eğilmelerini, gelişigüzel secde edip, birlikte yakarış etmelerinin sağlandığı cesim tıpkı birlik, el birliği ve Müslümanlığın yaşandığı balaban eserdir. Gerçekten baktığınızda dünyanın ciharıyek yanında camilerin angajman, dirlik, el birliği üzerine verdiği mesajı akıllıcasına okuduğumuzda eminim kim dokuz canlı çokça anlaşmazlık ihtimal elan doğmadan çözülecek. Tanrı’ın nezdinde diz mısra, müşterek ve aynı istikamete nazır ve ayrımsız Cenabıhak’a mümin, aynı Cenabıhak’a ibadet eden tıpkı Tanrı’a dua eden insanların birbirine sevgisiz, saygısız, husumetle bakması, yaklaşması kabul edilebilir mi? Bittabi akseptans edilemez. Camilerin birleştiriciliğini, en son düzeyde olmasını sağlayan tek lacerem kim cami cemaatidir. Camiyi etkili kılan içindeki Müslümanlardır, müminlerdir.”

Camiler bulundukları şehirleri aydınlatan birer kandildir”

Camilerin bu yüzden bile seçme antlaşma hedefte olduğuna dikkati çeken Bozdağ, çünkü bu milletin birliğine, dirliğine ve kardeşliğine kastetmek isteyenlerin metanetli çokça tartışmayı camiler üzerinden yaptığına dikkati çekti.

Bakan Bekir Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynı bakarsınız aynı kusurlu aksiyon var veyahut bile çarpıtılacak aynı konu var, merkezinde cami var. Bilcümle beraber üzerine konusunda masraflar. Yahu durun bakalım. Ayrımsız insanın yaptığı hatanın veya bire bir kişinin yaptığı yanlışın camiyle hangi alakası var? Kontak kurulamaz amma kurarlar. Onun sebebi da camilerin fonksiyonlarındandır. Tanrı Resulü Mekke’den Medine’ye göç etti. İlk yaptığı şey Mescid-i Nebevi’dir. Ayağının tozuyla yaptığı molekül ve Medine’yi Medine Münevvere eden oradaki ışıktır ve orada yapılan ilimdir, irfandır, ibadettir. Camiler bu açıdan birlikte bulundukları mahalleleri, şehirleri aydınlatan adeta birer güneştir, birer aydır, birer kandildir. Camilerin gölgesinde, mazlumların sığındığını, mağdurların camilere gittiğini, kimsesizlerin camilerin kapısında medet aradığını, gençler vesaire ki varsa camiye gidersek ‘bize ehil çıkan biri olur’ deyip camiye koştuğunu birlikte görüyoruz. Bu bile cami cemaatinin mazluma, garibe, mağdura sahip çıkarak toplumda oluşturduğu müspet imajın ayrımsız örneğidir.”

“Camiler bu memleketin tapusudur”

Vekil Bozdağ, camilerin bu açıdan nazik ayrımsız fariza ödeme ettiklerini belirterek şöyle devam etti:

“Bire Bir özge açıdan bile camiler bu memleketin tapusudur. Buranın Müslüman Türk yurdu olduğunun, ecdadımızın, atalarımızın bin yılı aşkın aynı süredir bu topraklarda yaşadığının tapu kağıtlarıdır camiler. ‘Buralar bizimdir’ diyorsak, aha Hazreti Mürtefi Cami, Çapanoğlu Cami, Süleymaniye, işte Selimiye diyoruz. ‘Bizim’ diyoruz. Amil, aha bu minare, aha bu kümbet, işte bu şadırvan, aha bu minber, aha bu mihrap. Bizim atalarımızın ayak oyunu madik işlediği asar dört bir yanından bağırıyor. Bu topraklar Mütedeyyin Türk yurdudur. Bu topraklar bizim topraklarımızdır. Ecdadımızın kanlarıyla sulayıp avlu verdiği bu topraklar İslam diyarıdır. O yüzden düşmanlar, Türkiye’ye çevrik faaliyette bulunanların sürekli hedefinde camiler olmuştur. imdi da olacaktır. Camileri birlikte ayakta markajcı hep siz oldunuz. Cenabıhak razı olsun, Eren Türk milleti cebinde olanı vererek, dilinde olan duasını ederek, kimi emeğini koyarak, kimisi ego yanındayım diyerek durarak kimisi sahip çıkanlardan, ‘Biri birlikte ben olayım’ diye niteleyerek koşarak bin yıldır ve İslam’a girdiği günden beri camilerin hep muhafızı, bütün müdafi, bütün banisi, bütün ihyacısı olmuştur. Allah bizleri ecdadının peşinden gitmeyi, şereflerin genişlik büyüğü akseptans fail ve gönlü camilere merbut olan camilerin imarı, ihyası, inşası konusunda üstüne sakıt bire bir şey olduğunda etrafına bakmadan koşanlardan eylesin diyorum.”

“Ülkemizde hamdolsun 90 bin camimiz oldu”

Kült İşleri Başkanı Ulu Erbaş ise Hazreti Peygamber’in göç ettiğinde önceki yaptığı işin Mescidi Nebevi’yi yapmak olduğunu hatırlattı.

Tıpkı şehrin aydınlanmasının yolunun camilerden geçtiğini vurgulayan Erbaş, Medine’den bilahare Ashabı Kiram’ın gittikleri değme yerde camiler ve mescitler mensur ettiklerini anlattı.

Camilerin duvarlarını düz yazı ettikleri kabil zarfında de yetişek yaparak, teferruat, anlamaklık, hikmet, hikmet merkezi haline getirerek, fakülte talimi yaparak diriltme etiklerini nâkil Erbaş, şunları söyledi:

“İnşallah bizler bile peygamber varisleri yerine müftümüz, hocalarımız, vaizlerimiz, imamlarımız hem burada yapılacak olan camide hem bile bütün camilerimizde, cami dersleriyle, Kur’an dersleriyle, ilmihal dersleriyle, yorum, hadis, fıkıh dersleriyle inşallah camilerimizin içini diriltme etmenin gayreti içerisinde olacağız. Ülkemizde hamdolsun 90 bin camimiz oldu. 90 bin camimizde 150 bine andıran hocamızla, Kur’an kursu hocalarımızla, vaizlerimizle, imamlarımızla, müezzinlerimizle milletimizin manevi hayatına, dini hayatına katkı sunmaya himmet ediyoruz. İnşallah bu cami üstelik en gelişmemiş zamanda tamamlanır ve cami dersleriyle, eğitimle, öğretimle, içre yapılacak 4-6 gözyaşı kursuna bitmeme eden çocuklarımızın eğitimleriyle camimizi canlandırma etmiş oluruz. Faydalı sahibi kardeşlerimden Tanrı razı olsun. Cami inşa etmek bildirme şişman hayrı kazandıran hususlardan birisidir. Bu camimizin üstelik tamamlanmasında katkısı olacak bilcümle hayır sahiplerimizden Tanrı razı olsun diyorum.”

Yozgat’ta dört halifeden üçünün isminin verildiği camiler bulunduğunu dile getiren Erbaş, bu camiye de Hazreti Mualla ismini verdiklerini sözlerine ekledi.

Konuşmaların arkası sıra temel atma töreni, butonlara basılarak gerçekleştirildi.

Share: