Bilgelik-Sen Umumi Sekreteri Damatoğlu’ndan ‘Sürgün’ Açıklaması: “Ptt Genel Müdürlüğü, Sendikamıza Alın Açık Namına Sendikal Ayrımcılık Uyguluyor”

AHU SAĞLAM

Bilgi-Sen Umumi Sekreteri İbrahim Damatoğlu, sendika üyesi PTT çalışanlarının sürgün edilmesiyle ilişik “PTT Umumi Müdürlüğü, sendikamıza cebin örtüsüz namına sendikal ayrımcılık uyguluyor. Sendika üyemiz ve sendika yöneticilerimiz İzmir’den Ağrı’ya, İstanbul’dan Hakkari’ye, Trabzon’dan Bitlis’e büyüklüğünde Türkiye’nin türlü yerlerine sürgün edildiler. Ailelerinden ayrıldılar. Aileler parçalandı” açıklaması yaptı. CHP Sazak Milletvekili Alpay Antmen da konuyu soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) sınırlı Marifet-Sen üyesi 27 PTT çalışanı, 29-30 Eylül günlerinde sendikal faaliyetleri dolayısıyla kilometrelerce uzaklıktaki farklı yer ve ilçelerde görevlendirildi. Ankara’dahi Umumi Gestalt Denetleme Kurulu üyesinin görev yeri Hakkari adına değiştirilirken; İstanbul’dan Erzurum’a, Trabzon’dan Bitlis’e, İzmir’den Mardin’e başvurmak zorunda küsurat müdür, işyeri çaşıt, ofis denetleyicisi sendika üyeleri bulunuyor.

CHP’Lİ ANTMEN TBMM GÜNDEMİNE GETİRDİ

CHP Sazak Mebus Alpay Antmen, konuyu Meclis gündemine taşıdı. Iblağ ve Altyapı Bakanı Adaletli Karaismailoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Antmen, şunları anlatım etti:

“Elan önceki sendikal ayrımcılık ve taraflı ayrımsız soruşturma fail kontrolörler eliyle Bili-Sen yöneticileri muhtelif illere cımbar edilmiştir. Bu süreçte öncelikle PTT yönetimi ile ziyaret yaparak bu haksızlığın giderilmesini istemişler; son alınamayınca, sürgünlerin olduğu İstanbul ve Batman’dan Ankara’ya büyüklüğünde güzergahtaki PTT işyerleri önünde izahat yaparak Ankara’ya gidiş gerçekleştirmişlerdir. Ankara’da PTT Umumi Müdürlüğü önünde açmak istedikleri matbuat açıklamasına polis güçleri müsaade vermemiştir.

PTT tarihinde görülmemiş şekilde 29 ve 30 Eylül tarihlerinde Vukuf-Sen’e unsur müdür, önder, başdağıtıcı unvanlı yeryüzü az 27 sendika üyesi PTT emekçisi, yaşadıktan illerden binlerce kilometre uzak illere öz istekleri dışında atanmışlardır. Olgun-Sen üyelerinin filiz edilmesinin ihtarname edilmesini ardı sıra ünvanlı kavi haddinden fazla Bilgi-Sen üyesi PTT memuru üstelik cımbar edilmiştir.”

Antmen, Bakan Karaismailoğlu’na şu soruları yöneltti:

“2018 ila 2022 yılları ortada sabık sürede; isteği dışında yeri değiştirilen PTT müteharrik sayısı kaçtır? Ne tarihlerde kimler hangi illerden nerelere atanmıştır? Bahsi sabık tarihler arasında zat isteği dışına yeri değiştirilenler ne sendikaya üyedirler? Bahsi güzeşte sürgünler sonrasında PTT’ye sav açarak önceki görev adına dönen personel bulunmakta mıdır? Varsa bunlar kimlerdir? PTT’da yaşanan bu filiz politikasını susturmak için nezaret olarak hangi kök girişimlerde bulunacaksınız? Yaşanan bu sürgünler zımnında çekilme eden birçok can bulunmaktadır?”

Vukuf-Sen Genel Sekreteri İbrahim Damatoğlu ise, konuya ilgili ZÜMRÜDÜANKA Bilgelik Ajansı’na şu değerlendirmeyi yaptı:

“PTT UMUMI MÜDÜRLÜĞÜ, SENDİKAMIZA KARŞI AÇIK ADINA SENDİKAL AYRIMCILIK UYGULUYOR”

“Sendikamız bu sürgünleri daha geçmiş dahi yaşadı. Bizzat Vukuf-Sen Genel Sekreteri olarak beni da kısaca benzeri yıl önceki Zonguldak’ta Şanlıurfa’ya filiz etmişlerdi. hız ile sürgünümüzü durdurduk, kazandık, eski fariza adına hoşgörüsüz döndüm. Akıbet süreçte da PTT Umumi Müdürlüğü, sendikamıza cebin ayan adına sendikal ayrımcılık uyguluyor. Bundan aynı kamer önceki, şube yöneticilerimiz memleket içi ve ülke dışlarına sürgün edilmişti. Şu zaman fiktif ile bile 30 devam sendika üyemiz ve sendika yöneticilerimiz İzmir’den Ağrı’ya, İstanbul’dan Hakkari’ye, Trabzon’dan Bitlis’e büyüklüğünde Türkiye’nin değişik yerlerine çımbar edildiler. Ailelerinden ayrıldılar. Aileler parçalandı. Bu kemiksiz anayasaya karşıt. Duruşma süreçlerinde kazanacağız.

PTT yönetimi bunu bildiği halde, bu davaları kazanacağımız halde, avukatlık masrafları, murafaa harçları ve insanların aksiyon gücü kaybından muhit bire bir amme zararına de illet olmaktadırlar. Bu usule aykırıdır. Bunun haricinde sendikamız yöneticileri var, genel minval denetim kurulu üyemiz var bu sürgünlerde. Bunlarda 4688 dar Sendikalar Kanunu’nun 18. Maddesine, 2016/4 sayılı Başvekâlet Genelgesi’ne ve yer önemlisi da ILO’nun 87 ve 98 sınırlanmış sözleşmelerinin anne ilkelerine aykırıdır. Sendikal ayrımcılığın amme kurumlarında uygulanmasına akıbet verilmesini istiyoruz. Hele PTT’ye arpalık İHS kontratlı arkadaşlarımızın kadroya alınmasını rica etmemiz, PTT Genel Müdürlüğü uğrunda izah yapmamız kâh kişileri tasalı etti.

Şu anda tıpkı kısmı gitti, tıpkısı kısmının üstelik yaşlı temel babaları, çocukları var, çocukların eğitimleri var. Rapor ahzetmek zorunda kaldılar. Bu insanların davalarını açıyoruz, umarım davaları üstelik bodur aynı sürede kazanç ve mutlu şekilde ailelerine kavuşurlar.

Sendikamıza sonuç süreçte yapılan bu ayrımcılık kerte safhaya geldi, 30 şerha çımbar bir iki değil. Bu PTT ve sendikamız tarihinde belki dahi aynı geçmiş. 30 can iki aktarılma zarfında cımbar edildi. Bizim sendikamız 1996’dahi böyle aynı yüklülük yaşamıştı. 1996’dan beri, yıllar sonra 2022 yılında hakeza aynı kalın yaşamak imkansız. Ego güzeşte cuma haset Hollandalı meslektaşım, Hollanda’nın yer büyük sendikasının genel sekreteri ile görüştüm inanamıyor kendisi. ‘2022 yılında filiz mü’ diyor, şaşırıyor. Bunları yaşamak zorunda değiliz.

“TAŞERON ARKADAŞLARIMIZIN DA KEZA KADROYA GEÇİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”

Taleplerimiz himmet hayatına endeksli taleplerdi. Bizde modüler istihdam bahis konusu. Taşeron, 399 sayılı, İHS’li ve iştiraklerde çalışanlar var. Tümce kıymet işi yapıyor ancak değer ücret alamıyor. Tığ değer işe fiyat ücreti savunuyoruz. İHS’li arkadaşlarımızın kadroya geçirilmesini istiyoruz. Taşeron arkadaşlarımızın dahi keza kadroya geçirilmesini istiyoruz. PTT’dahi tıpkı dakika evvel çöz barışın sağlanmasını istiyoruz ama aksine PTT yönetimi sendikal tıpkısı ayrımcılık yaparak sendikamız ile ülfet yapmıyor, telefonlarımıza çıkmıyor. Tek konuşma yapmadan mesail çözülmez. Biz arkadaşlarımızın tıpkı zaman önce bozuk görev yerlerine iadeli edilmesini istiyoruz.

“PTT YÖNETİMİ YILLARDIR PERSONEL ALMADIĞI İÇİN TAŞERONLARA TEBLİGAT DAĞITTIRIYOR”

Edirne PTT Başmüdürlüğü’nün firma personellerini ihbariye dağıtımında görevlendirmesi üzerine sendika eliyle açılan davaya ilgilendiren Damatoğlu, şöyle dedi:

“PTT yönetimi yıllardır personel almadığı amacıyla taşeronlara bildirim dağıttırıyor. Bizim sendikamız bunu dava etti Edirne’dahi ve kazandık. Kazanmamıza rağmen PTT yönetimi halen ülkenin bir nice durumunda firma personeli arkadaşımıza ihbariye dağıttırıyor. Bu belirgin adına yasaya mugayir. Bunun yerine personel almasını istiyoruz. Personel eksikliğini taşeronlara bildirim sıçmak ile gidermeye çalışıyor. Taşeronların tebligat dağıtması kanunda kategorik yerine reddedildiğine bakarak temas özel şirkete ilgili kargo firmaları birlikte tebligat dağıtacağım diyebilir. Bu yüzden ihtişam demiş ki, memur eli ile dağıtılır. Bizim sendikamız de bunu mahkemeye taşıdı ve PTT’ye alın bu davayı kazandık. Sürgünlerden birisi bile bu, çünkü ihbariye dağıtmasını istemiyoruz taşeronların. Tığ değil kanun bunu öngörüyor.”

Share: