BBP Umumi Başkanı Destici, İstanbul İl İstişare Toplantısı’nda konuştu

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Yunanistan ayrımsız kafayla bitmeme ederse elindekini dahi koruyamaz. Günindi Trakya ve Adalar ilkin kalkmak için stabil çokça noktaya Türk bayrağı çekildiğini tıpkısı sabah görüveririz. Onun amacıyla Yunanistan’ın birlikte aklını başına alması geçişsiz. Bu nev tahriklere, tazyiklere kapılmaması geçişsiz.” dedi.

Destici, partisince Üsküdar Belediyesi Nikah Sarayı’nda planlı İstanbul İl İstişare Toplantısı’nda gündeme ilgili açıklamalarda bulundu.

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın, Avrupa Politik Topluluğu’nun Prag’daki evvel zirvesine katıldığını hatırlatan Destici, orada alelhusus Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile görüşmesi, esasen Azerbaycan Cumhur Reisi İlham Aliyev ve özge dünya liderleriyle yanında getirmesinin aynı fikir verdiğini, “Türkiye barıştan yana. Türkiye savaştan yana değil” mesajını verdiğini söyledi.

Türkiye’nin barıştan yana olmasının, Ermenistan evet üstelik Yunanistan’ın tezlerini akseptans etmesi evet birlikte onların şımarıklığına göz yumması, Türkiye’yi ve Türkleri gözdağı etmesine ağızsız kalması anlamına gelmediğini anlatım eden Destici, Türkiye’nin Ermenistan’a, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin topraklarından gözünü çekeceksin. Ermeni soykırımı yalanından vazgeçeceksin. Burada emperyalistlerin, Avrupa’nın, Avrupa Birliği üyesi bazen ülkelerin ve Ermeni diasporasının oyuncağı olmayacaksın. Azerbaycan’la birlikte gür geçineceksin. İşgal ettiğin topraklardan da çekileceksin. O devir ben sana açarım sınırımı ve nedeniyle birlikte ticaret dahi yaparsın, dünyaya da gidersin. Gelişirsin, büyürsün. Senin halkın da yaşayış içre yaşar. Henüz zengin tıpkı hanay yaşar.” dediğini aktardı.

Destici, Ermenistan’ın zat haline bırakılmadığına meni ederek, “Ermenistan’a kalsa dünden amade. İşte geri bilcümle fotoğraflarda gördük Paşinyan’ın oradaki halini. Ne kadar mazlum kadar duruyor. Ona kalsa işler çoktan çözülecek. Ama onu, ona bırakmıyorlar.” diye konuştu.

“Yunanistan bire bir kafayla devam ederse elindekini dahi koruyamaz”

Bire Bir durumun Yunanistan’la birlikte yaşandığına değinen Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yunanistan sen kimsin evet? 9-10 milyonluk benzeri nüfusun var. Türkiye’nin 8-9’birlikte biri büyüklüğünde bire bir toprağın var. Türkiye ordusuyla senin ordun kıyaslanamayacak bir şekilde. Türk milletiyle sen doğrusu tek ahit uzunluk ölçüşemezsin. 1920’lerde bütün yedi düveli arkana almışsın ama bu budun seni denize dökmüş. Hala o üstelik haline bakmadan Türkiye’ye ser tutmaya çalışıyor. Kime istinaden? Amerika Mürekkep Devletleri’ne, Avrupa Birliği’ne güvenerek. Münteha birlikte onlar birlikte tıpkısı yere büyüklüğünde. İşte Ukrayna’da güvendi. Hangi oldu? Topraklarının aynı kısmını Rusya kattı. Yunanistan tıpkısı kafayla devam ederse elindekini üstelik koruyamaz. Gün Batısı Trakya ve Adalar ilkin oluşmak için pek çok noktaya Türk bayrağı çekildiğini tıpkı sabah görüveririz. Onun için Yunanistan’ın de aklını başına alması geçişsiz. Bu kabil tahriklere, tazyiklere kapılmaması lazım. Eğer erinç, sulh istiyorsa, mevcudiyetini korumak istiyorsa yapması müstelzim bir numara madde Türkiye’yle dolgunca münasebat kurmaktır. İyi ayrımsız komşuluk yapmaktır Türkiye’ye alın.”

CTP Mebus Doğuş Derya’nın açıklamaları

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyetperver Türk Partisi (CTP) Mebus Veladet Derya’nın açıklamalarına ilgili da mütekellim Destici, bu lafları edenlerin Kıbrıs’ta evveli yaşanan zulmü unutmalarını anlayamadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Bugün Türk ordusu oradan çekilse, Türk askeri oradan çekilse 3 ayak tabanı kalmadan tamamını Rumlar alır ve Yunanistan’a ulama olurlar. ya bu büyüklüğünde her madde ortadayken şayet Yıldız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki ayrımsız partinin saylav, Türkiye’ye alın Yunanistan’ı destekliyor. Türkiye’yi seçkin molekül bu büyüklüğünde alenen bariz ortadayken, uluslararası anlaşmalara karşın, adaları silahlandırmaması gerekirken, adaları silahlandıran Yunanistan’ken ve Yunanistan Türkiye’yi kışkırtırken, Türk savaş uçaklarını radardan kilitlerken şayet Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Meclisteki tıpkısı saylav bunu söylüyorsa onun kanında tıpkı bozuk para vardır. Tıpkısı Türk olacaksın, Dindar olacaksın. Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olacaksın, Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkide Yunanistan tarafını tutacaksın. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına Kıbrıs Küçük Asya Yönetimi’nin tezlerini savunacaksın. Bu akseptans edilebilir tıpkı madde değil.”

Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü açıklamaları

Türkiye’nin önceki yıllarda akide hürriyeti noktasında çok balaban teessürat yaşadığını aktaran Destici, hele laiklik adı altında mutekit, dindar kesimlere iri zulümler yapıldığını anlattı.

Destici, “2008’de SELIM Parti, MHP, martir liderimiz üstelik o ahit Meclis’teydi. BBP oylarıyla 413 milletvekilinin oyuyla anayasanın 2 maddesinde ayrım yapılarak başörtüsü serbestliği, anayasal garanti altına bile alındı. İnanç hürriyeti kapsamında. O günden bugüne dahi tek baskı yok.” ifadelerini kullandı.

2008 yılındaki Temel değişikliğinin iptali için Kanunuesasi Mahkemesi’ne revan partinin CHP olduğunu belirten Destici, mahkemeye götürenlerin de o zaman ekip başkanvekilleri olan Eksiksizlik Anadol, Hakkı Süha Okay ve aktüel CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu olduğuna dikkati çekti.

Bu konuda çalıştıklarını, aynı kanunuesasi değişikliği teklifinin Topluluk İttifakı marifetiyle siyasal partilerin, Türkiye’nin ve Meclis’in önüne geleceğini dile getiren Destici, şunları kaydetti:

“Bakalım o ant CHP hangi diyecek? O ant göreceğiz. Yürekten mi değil mi? Efendim pespaye başörtüsü serbestliği mi istiyor yoksa bunu önce Cumhur Reisi adaylığını, oturduğu altılı masa başta atılmak amacıyla öz kitlesine evet dahi işte o altı partinin kitlesine akseptans yol açmak üzere mi yaptın? Henüz sonra bile milletin oyunu ahzetmek üzere Cumhurbaşkanı adayı noktasında. Ego Sayın Kılıçdaroğlu’nun nazik oranda, yüzde 100’e mümasil altılı masanın Ulus İttifakı’nın Cumhur Reisi adayı namına görüyorum. Artık o yoldan dönmeyeceğini dahi diyerek düşünüyorum. Zımnında bilcümle bu yaptığı hamlelerin, helalleşme adı altında yaptığı hamlelerin, işte başörtüsü özellikle almak için hürriyet, inanç hürriyeti alanında bile yaptığı hamlelerin ağız ağıza politik olduğunu, özlük adaylığını kabul yol açmak ve daha sonra de Reisicumhur adayı olduğunda de o kesimlerden bile fikir alma namına işlenmiş tıpkısı adım namına görüyorum.”

Share: