Aym, Kamuda Taşeron Olan İşçinin “Yönetici Bozuntuları” Sözü Nedeniyle İşten Atılmasının İfade Özgürlüğünün İhlali Olduğunu Bildirdi

TAMER ARDA ERŞİN

Esas Mahkemesi (AYM) kamu sağlık kuruluşunda taşeron iştirakçi namına müteharrik Kadri Eroğul’un, sosyal medyadan işverenlere müteveccih kendisine kullandığı “Ülen kayırıcı müsveddeleri, yönetici bozuntuları” sözü dolayısıyla gelişim akdinin feshedilmesinin tabir özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmetti. AYM, sözü belirten kişinin kullandığı kelimelere onun yüklediği anlamdan öte benzeri deme yüklenemeyeceğine ilgi çekerek, “Paye mahkemelerinin başvurucunun cemiyet başkanlığı kimliğini dikkate almayarak ve aracısız meni edilmediği halde bilvasıta bağlantılarla başvurucunun Hava yöneticilerini murat aldığını kabul ederek yaptıkları müfrit tıpkı yorumun benimsenmesi kamusal konuşmaları imkansız arkaç getirecektir” kararı aldı.

Taşeron şirkete kapalı kendisine aynı amme kurumunda görev özne Kadri Eroğul, Ağustos 2015’birlikte toplumsal iletişim araçları hesabından, “Sonuç günlerde taşeron iştirakçi ihvan üstünde yavaş baskılar kalık, kendini hoşgörülü zanneden bazıları işi gücü bırakıp, taşeron işçi ile uğraşmayı kendine görev edinmiştir. Ülen âdem müsveddeleri, yönetici bozuntuları, şunu katiyen unutmayınız kim” paylaşımı yaptı.

Amme kurumundaki yöneticilerin şikayeti üstüne Kadri Eroğul’a Kütahya 2’nci Asliye Ukubet Mahkemesi’nde ceza davası açıldı. Usa Vurma sonrası Eroğlu’na ‘zincirleme şekilde amme görevlilerine taşlama suçundan’ ceza verildi. Duruşma, Eroğlu’nun sabıkasız olması ve mahkemedeki tutumu nedeniyle hükmün açıklanmasını et kafalı bıraktı. Ceza davasında kararın kesinleşmesi üzerine taşeron iştirak, Eroğul’un aksiyon akdini ‘ahlak ve sağistem kurallarına hilaf davrandığı’ gerekçesiyle feshetti.

İŞ MAHKEMESİ BAŞVURUYU REDDETTİ

Eroğul, görüngü tarihinde eş anlı kendisine Kamu Taşeron Çalışanları Derneği’nin (KATAŞ-DER) Umumi Başkanlığı görevini üstelik yürüttüğünü, paylaşıma bahis ifadeleri çalıştığı hava yöneticilerine hitaben değil genel anlamda düşüncelerini yazdığını ve bu nedenle fesih işleminin nahak olduğunu belirtti. Eroğul, taşeron ortaklık ve çekicilik aleyhine işe iadeli talepli tayin davası açtı. Kütahya 1’nci İş Mahkemesi davanın reddine değişmeyen verdi. Duruşma, ret kararında Eroğul’un temel ukubet mahkemesinde aldığı cezayı gerekçe gösterdi. İzmir Mıntıka Adliye Mahkemesi dahi Eroğul’un istinaf talebini reddetti. Yargıtay 22’nci Hususiyet Dairesi de 2018’üstelik temyiz istemini reddetti.

ANAYASA MAHKEMESİ İŞÇİYİ HAKLI BULDU

Eroğul, Yargıtay’ın kararının ardından 2019 yılında avukatı Deniz Tufan Soykan yoluyla, ifade özgürlüğünün ihlal edilerek hisse senedi akdinin sona erdirildiği iddiasıyla AYM’ye başvurdu. Dosyayı inceleyici AYM, başvurunun Temel’nın 26’ncı Maddesi’nde düzenlenen tabir özgürlüğü kapsamında incelendiğini belirterek, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün demokrasinin işleyişi açısından önemine ilgi çekti.

AYM, konkre olayda başvurucunun kurumda çalışmasının beraberinde kamu kurumunda müteharrik taşeron işçilere yönelik ruh gösteren KATAŞ-DER’in Genel Başkanlığı görevini de sürdürdüğünü ve bu bağlamda taşeron işçilere ilgili meselelerde bildireceği görüşlerin taşeron işçi kimliğinin ötesinde yürütmekte olduğu toplum örgütü başkanlığı görevinin de bir gereği adına mandepsi ettiği sivil topluluk kuruluşunun rabıt alanındaki toplumsal meseleleri üstelik kapsadığının akseptans edilmesi gerektiğini belirtti.

“BAŞVURUCUNUN KULLANDIĞI KELİMELERE VERDİĞİ ANLAMIN ÖTESİNDE VALÖR YÜKLENMİŞ”

AYM, başvurucunun paylaşımında genel kalifiye ‘hoşgörülü’ kavramını kullandığını, sözlerinin belli başlı aynı kimseyi amaç aldığına müteveccih her rapor kullanmadığını belirterek, şunları kaydetti:

“Fakat mahkemeler tarafından başvurucunun taşeron iştirakçi olması ve ukubet davasına katılanların bile başvurucu ile ayrımsız kurumda yönetici olması gerekçe gösterilerek sözlerin muhataplarından ayrımsız kısmının gurur yöneticileri olduğu kabul edilmiştir. Fakat mahkemeler aracılığıyla başvurucunun taşeron iştirakçi olması ve ukubet davasına katılanların birlikte müracaatçı ile bir Kurumda yönetici olması gerekçe gösterilerek sözlerin muhataplarından bire bir kısmının Alım yöneticileri olduğu kabul edilmiştir. Derece mahkemelerinin başvurucunun esas amacının hava yöneticilerini aşağılık düşürmek olduğunu akseptans etmesi fakat başvurucunun kullandığı kelimelere onun verdiği anlamın ötesinde anlamlar yüklemesi ile tür olmuştur. Başvurucunun kullandığı ifadelere onun verdiği anlamın ötesinde aynı mazmun yüklenmemelidir.

“KAMUSAL KONUŞMALARI İMKANSIZ AĞIL GETİRİR”

Adım mahkemelerinin başvurucunun toplum örgütü başkanlığı kimliğini dikkate almayarak ve doğrudan işaret edilmediği halde bilvasıta bağlantılarla başvurucunun Kurum yöneticilerini meram aldığını akseptans ederek yaptıkları ölçüsüz bir yorumun benimsenmesi kamusal konuşmaları imkansız ayla getirecektir.”

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, BİR DERECEYE BÜYÜKLÜĞÜNDE ABARTIYA BAŞKACA KIŞKIRTMAYA İZİN VERECEK ŞEKİLDE GENİŞ YORUMLANMALI”

AYM, değerlendirmesinde eleştirilerin mübalağalı şekilde ortaya konulabileceğine bile özen çekerek, “Kaldı kim başvurucu, kullandığı ifadelerde taşeron işçilere yönelen baskının ancak ‘yöneticilik ve yabanlık vasıfları taşımayan kişiler’ marifetiyle yapılabileceğini sav etmiş; eleştirilerini mübalağalı aynı şekilde ortaya koymuştur. Kanunuesasi Mahkemesi metanetli haddinden fazla kararında tabir özgürlüğünün benzeri dereceye kadar abartıya ayrica kışkırtmaya müsaade verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiğini kabul etmiştir” dedi.

“BAŞVURUCUNUN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKINA ENGELLEME”

AYM bu nedenle Kadri Eroğul’u rast bularak ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine düşünce çokluğuyla değişmeyen verdi. AYM, kararında şu görüşe birlikte vadi verdi:

“Sonunda evre mahkemeleri, konkre olaya konu ifadelerin iş akdinin feshedilmesi kadar sonuç mertebe gösterişli ve en üst reçete olarak düşünülebilecek bir müdahaleye başvurmayı gerektirir nitelikte olduğunu yukarıda yapılan izahat çerçevesinde nesnel ve inandırma edici ayrımsız biçimde ortaya koyamamıştır. Bu sebeple başvurucunun aksiyon akdinin feshinin makbul aynı nedene dayandığını encam süren duruşma gerekçeleri, başvurucunun rapor özgürlüğü hakkına yapılan müdahale için ilişik ve yeterli kendisine kabul edilemez.”

Faziletkâr Murafaa, kararın tıpkı örneğinin anlatım özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için baştan müdrike üzere Kütahya İş Mahkemesi’ne gönderilmesine de hükmetti.



Share: