Anadolu’da tarım ve hayvancılığın önceki izlerini haiz “Boncuklu Höyük”te icraat sürüyor

UNESCO Acun Miras Listesi’nde yer alan 9 bin almanak Çatalhöyük’e 9 kilometre mesafedeki Boncuklu Höyük, Anadolu’üstelik tarım ve hayvancılığın ilk izlerini taşıyor.

Boncuklu Kurgan’te arkeoloji kazıları Liverpool Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Akademisyen Prof. Dr. Douglas Baird başkanlığı ve Ankara Hacı Kortej Iye Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Akademisyen Doç. Dr. Gökhan Mustafaoğlu’nun başkan yardımcılığı yönetiminde devam ediyor.

Adını yüzey araştırmaları sırasında ele güzeşte ve halen üzerinde görülebilen çokça sayıda boncuk buluntudan kayran Boncuklu Kurgan’te, beledi hayata geçişin izleri ve ilk tarım topluluklarının Konya Ovası’ndaki iskân biçimleri aydınlatılmaya çalışılıyor.

Mustafaoğlu, AA muhabirine, Konya’nın kalıp Karatay ilçesi Hayıroğlu Mahallesi’nde 2002’birlikte yüzey araştırmalarında höyüğün ayırt edildiğini, yüzeyde çokça miktarda obsidyen taş aletler ve boncuklar bulunduktan bilahare Prehistorik döneme ait olabileceğinin anlaşıldığını söyledi.

Yüzey araştırmasını tamamladıktan sonradan 2006’dahi kazıya başladıklarını tamlayan Mustafaoğlu, “Boncuklu Höyük’te 14 mevsim geçirdik. Burası şu dakika bulunduğundan farklı namına Neolitik dönemde bataklık ve sulak alanlarla çevriliydi. Bu bölgede birlikte göçer halde güçlü cebbar-toplayıcılar var. Boncuklu Kurgan ise bu göçebe namına hayatiyetli orion-toplayıcıların imdi yavaş yavaş beledi hayata geçtiği, haddinden fazla düşük düzeyde birlikte olsa tarım ve hayvancılığa müteveccih bazı pratikleri başlattıkları sit alanı olması açısından berenarı yüce.” diyerek konuştu.

Arkeobotanik verilerine bakarak Boncuklu Kurgan yerleşiminin Konya Ovası’nda önce buğday, yasmık ve bezelye yetiştirme izlerini barındırdığına dikkati çeken Mustafaoğlu, Boncuklu topluluğunun çakılı, âdeta ölçekli nevale üretimi biçimi uygulamış olduğunun küşade görüldüğünü söyledi.

Mustafaoğlu, karbon ve nitrojen izotop analizlerine bakarak, Boncuklu Kurgan’te kucak-aksi beslendiğini, yerleşimde otçul hayvan dışkısı kullanımı bulgularının da bunu desteklediğini dile getirdi.

Prof. Dr. Baird ise avcılık ve toplayıcılık faaliyetleri üzere oldukça uygun alanlara topluluk olması açısından insanların Boncuklu Kurgan’ü tercih ettiğini dile getirdi.

Bura amacıyla kazılardan buldukları delillerden, balık kemiklerinden, akarsu kuşlarından, bölgede avladıkları aşılanmamış domuzlarından sığırlara büyüklüğünde geniş benzeri perspektifte berenarı yarar koşullar sağladığını söyleyebileceklerini vurgulayan Baird, “Boncuklu Höyük adım adım, haddinden fazla bağan düzeyde de olsa artık beledi yaşantıya geçişin, ekincilik ve hayvancılığın ilk izlerini görmemiz açısından haddinden fazla mefret benzeri meydan. Arz çarkıt Konyalılar bu bölgede tarımı başlatmışlar.” ifadesini kullandı.

Yerleşik hayatın izlerini taşıyor

Boncuklu Höyük’te bir nice alanda yerleşik hayatın izlerine rastladıklarını belirten Baird, şöyle konuştu:

“Evlerde tıpkı süreklilik söz konusu. Bire Bir habbe kullanılması bazen 120-130 almanak ayrımsız tarih gösteriyor. Kısaca 1600-1800 almanak aynı hayat döngüsü var. Antik DNA analizleri bile bize gösteriyor kim aynı habbe ortamında anne, çocuk, kardeş gömülerine rastlıyoruz. Burada kültürel devamlılığın yanında akrabalık ilişkilerinin da devamlığını söylemek gibi. Bu büyüklüğünde güzeşte proses içerisinde insanlar çevrelerinde buldukları kaynakları tarıma evet üstelik kültüre transfer konusunda birlikte oldukça evolüsyon kaydetmişler. Bire Bir zamanda evlerin tabanlarında tekrarlayan ayak tabanı sıvası uygulamaları var. Bu da bize Boncuklu’daki merhale halklarının evleriyle koyu bağlar kurduklarını, aile içre de kendi kimlik ilişkinlik göstergelerinin ve simgesel dünyalarının izlerini bıraktıklarını göstermesi açısından de çok eke olduğunu söyleyebiliriz.”

“Boncuklu Höyük’ün Çatalhöyük’ün bile doğrudan atası olduğunu gösterir çok koca deliller birlikte bulunan”

Boncuklu Kurgan’te avrat ve eş mezarlarında, evler arasındaki boşluklarda, evlerin içerisinde dahi boncuk bulduklarına değinen Baird, bunun elden bezek üzere kullanılmadığını, simgesel anlamlar da taşıdığını düşündüklerini kaydetti.

Boncuklu Höyük’ün milattan geçmiş 9200, günümüzden de kısaca 11 bin 200 sene öncesine tarihlendirildiğine dikkati çekici Baird, şöyle devam etti:

“Bu dahi Çatalhöyük’ten kısaca 2 bin sene daha eski olduğunu gösteriyor. Boncuklu Kurgan’ün Çatalhöyük’ün de aracısız atası olduğunu gösterir çok kebir deliller de mevcut. Bakir yapılan çalışmalar Boncuklu topluluğu ile Çatalhöyük’teki nazik oranda tıpkı topluluğun eş genetik mirasa cemaat olduğunu göstermiştir. Ayrıca Çatalhöyük toplumunun gelişmesinde Boncuklu’daki nüfusun lüks oynadığıyla ait sürekliliklere ilgili bazen hareketli kanıtlar bulunmaktadır. Çatalhöyük’tekileri önceleri şekillendiren ve Orta Anadolu’daki ayrıksı er Neolitilik yerleşimlerinde görülmeyen pratikler, mesnet alanının saf ve çepel-mutfak alanı yerine ikiye ayrılarak saf alanların sembolik detaylandırılması ve bu zümre alanların koca gömüsü, melez öküzü kabil hayvan başlarının duvarlara yerleştirilmesi, yerlerin ve duvarların boyanması, kilden işlenmiş kabartmalar kabilinden ayin pratiklerin kullanılmasından oluşur. Zihayat evin daima yeniden inşası ve habbe ölümü ve baştan doğuşunu belirleyen ritüeller aracılığıyla oluşturulan abstre anlamlar dünyası birlikte iki ansambl ortada gözlemlenen kuma bire bir özelliktir.”

Baird, Boncuklu Höyük’ün milattan ilk 7600’lerde tecezzi edildiğini, bu durumun Çatalhöyük’ün kurulmasından birkaç yüzyıl öncesine ilgili olduğunu söyledi.



Share: